Hello world!

href=”http://blogkafem.blogspot.com/2009/02/9snf-edebiyat-kitab-cevaplar.html”>9.Sınıf
Edebiyat Kitabı Cevapları







Bu kitap cevaplarının bizimle alakası olmayıp tamamen
internetten derlenmiştir.


Duyuru:
Yeni müfredata göre “bazı okullarda” bu seneki
Edebiyat ile Dil ve Anlatım kitapları yenilenmiş.Bu cevaplarla bu seneki kitap
cevapları uyuşmuyor “olabilir”.Yeni kitap cevaplarını da buldukça sizlerle
paylaşacağız.


BU SAYFADAKİ
ÖDEVLERİN BİR KISMINI BİLGİSAYARINIZA İNDİRMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN!…


Bu kitap cevaplarının bizimle alakası olmayıp
tamamen internetten derlenmiştir.


Not : Eksik sayfaları elimizden
geldiğince tamamlamaya çalışıyoruz.Sabrınız için teşekkür ederiz ..
Sayfa 4-5-7
anlama yorumlama:

1-tiyatro,mimari,müzik,resim
3)-mermerden mutfak tezgahı yapan ustadır
işinde uzmanlaşmışdır zanaatkar dır mermeri heykele dönüştüren ise
sanatcıdır.sanatçı tüm içtenligiyle hareket eder.
4)-sanaçı herkesin göremedigini görür bu ndenle
sokaga tekrar hayat vermiştir.
5)-yüksek uygarlıklara çagdaş modern
uygarlıklara sahib olmamızın kültürde ileri gidilmesinin sebebi
sanattır.

SAYFA
5

ÖLÇME DEĞERLENDİRME


1-)D,Y
2-)DİL
3-)E
4-)B

Sayfa 8

1-)Y,D
2-)
PSİKOLOJİ-TIP
3-)D

SAYFA 11
1) Y , D
2)Boşluk
doldurma : SİSTEM
3)D şıkkı

blogkafem.blogspot.com

SAYFA 14
anlama yorumlama
2-yarın batıdan yağışlı bir
hava gelecek—yağışlı hava yarın batıdan gelecek—batıdan yarın yağışlı hava
gelecek
ahmet annesine hediye aldı—hediyeyi annesine ahmet aldı.
3-bazı
kelımelerın cıkartılması verılmek isteen mesajın verılememesine neden olur.bu
durum metnın yapısıyla ilgilidir.cumleler anlam bırımlerı olarak bırleserek
metnın ana dusuncesını yada temasını olusturur .bunlardan yada cumleyı olusturan
anlamlı dıl bırlıklerınden bazılarının cıkarılması temnaın ana dusuncenın yada
verılmek istenen mesajın verılememesıne neden olur.
4-ele avuca gelır seymı
:ulasılmaz yakalanamaz anlamında
yanına kar kalır :karsılıksız kalmak tek
kazancı o olmak
olmayacak duaya amın demek :gerceklesemeyecek bır seyle
uğrasmak
kırk yılda bır merhaba etmek : çok az seyrek
gorusmek.
1)D,Y

2)………………………..cümleler topluluğuna
metin denir..

3)A

4)Öğretici metinler bilgi vermek
amacıyla kalema alınır.objektif davranılır ve olaylar değiştirilmden
yazılır.gerçeklik yaşanan gerçekliktir.

sayfa 15

1)
Biliyorum.
2)Kemal sunalın oynadığı
flimlerde anlatılanların ve görülenlerin aynısının gerçek hayatta karşımıza
çıkmaz çünkü adı üstünde kemal sunalın flimleri flimlerde anlatılanlar ve
görülenlerin gerçek hayatta olmaz
3)Ben on yıl sonraki hayatta hiç ii şeyler
düşünmüyorum çünkü küresel ısınma var on yıl sonra iyice hissedilecek ve hayvan
nesillerin tükenecek su kalmayacak heryer çölleşşecek bunun yanında adam öldürme
hırsızlık gibi olaylar gittikçe artacak bu yüzeden gelecek hakkında iyi şeyler
düşünmüyorum.
4)Bu iki metni birer
iletişim aracı olarak değerlendirirsek;İstanbul şiri İstanbul‘un özelliklerini duygulara
hitap ederek anlatmıştır ama haber metni ise güncel yollarla istanbulun
özelliini anlatıyor…
5)Sadece
freninin arıza yapması bile bir felakete yol açabilir sisteme örnek;insnaa
vücudu bir insan kanser olsa ve bir önlem alınmazsa o kanser gittikçe insanın
vucüduna yayılacak ve vücudu yok edecek..((umarım işinize yarar
arkadaşlar))

blogkafem.blogspot.com

sayfa 16

1_birinci metin bilgi verme
amaçlı yazılmıştır herkes aynı şeyi anlar
ikinci metinde yani şiirde ise o
anda yaşanılanlar okuyucunun ruhuna yansıtılarak süslü bir biçimde imgelerle
anlatılmıştır daha etkileyici bir anlatım vardır ve de herkes aynı şeyi
anlayamayabilir.

2_Birinci metin
söylediğimiz gibi bilgi verme amaçlı yani zaten bilinen bir konuyu anlattığı
için gerçek olma olasılığı daha fazladır.Şiirde ise şair kendi duygu ve
düşüncelerini de olaya kattığı için sanki hayali olarak da yazılabilirmiş gibi
geliyor ve daha az gerçeklik payı veriyor.

4_Malazgirt savaşı daha çok bilgi
verdiği için bilgi kaybına uğrar.

5_Şiirsel bir işlev kullanılmıştır. Örn. çağın
kabartmasıydı parlayan

9_24
Ağustos Selçuklu Ordusuna tecrübeli komandolar bulunmuştur.26 Ağustos günü iki
taraf savaş düzenine geçmiştir.Malazgirt ululaması yazılmıştır.

sayfa 19
1)D,Y
2)Metnin dili imgesel bir dildir
3)B
SAYFA 20

1.soru:örneğin karga ile tilki
Teşhis(kişiselleştirme)insana ait özellikler karga ve tilkiye
verilmiştir.(KONUŞMA)

Soru 2 :

Gazetelerde yazılanlar daha çok göndergesel işleve dayandığı için
gerçektir.Gazetede yazılanlar objektiftir.Yaşanmış,gerçek ve gündelik olayları
ele alır.Hikayeler ise güncel değildir.Kesin bir gerçeklikleri yoktur.Hikayede
belli kişi ve kahramanlar vardır.

3.Soru:Yazılı dönemin gerçeklerinden
faydalanmıştır.

blogkafem.blogspot.com
SAYFA 21
1.Soru:Somut cümlelerin gerçekleşme ihtimali
vardır fakat; “sarı bir aydınlık içindeydim” kelimesi soyut bir kavram olduğu
için gerçekleşme ihtimali yoktur.

2.Soru:Olayların birebir yaşanması mümkün
değildir.

SAYFA
22-23
1) D , Y
2)boşluk doldurma : İNSAN
3)C
4)A

Öz Eleştiri Tablosu
Edebiyatta
Gerçeklik
1-Edebiyat kurmacadır.Bu kurmacanın malzemeleri gerçek ve
gerçekçiliktir.
2-Edebi eseri yorumlamak için dönemin sosyal , kültürel
felsefesini , olaylarını bilmek gerekir.

SAYFA 24 – 25
1)D , D
2)D ,
D
3)dramatik, görsel ve
işitsel
4)bağlam
5)soyut
6)D
7)C
8)B
9)D
10) BULMACA : 1 –
güzel sanatlar 2-fonetik 3-edebiyat 4-kurmaca 5-sanat 6-felsefe 7-sistem 8-tema
9-insan 10-estetik 11-metin 12-bağlam

SAYFA 29-30
1)
D,Y
2)Anadoludaki
3)E
4)B

Sayfa 32
3.
Etkinlik

1. soru
a.
ü,a
b.
açar/kaçar
şah/şahı

mert dayanır/namert kaçar hepsi 8′li hece
ölçüsüyleyazılmıştır.4+4durak vardır.
meydan gümbür/ gümbür
şahlar
şahı/divan açar
divan gümbür/ gümbürlenir


anlama
yorumlama
gurbet__nazım şekli gurbet nazım birimi dörtlük 7′li hece ölçüsüyle
yazılmıştır.dili süslüdür

sayfa
33


2. Kılıç sesi çekaçak
Ok sesi
yıldırım
Davul sesi güm
Haykırış bağırma

4. Ney virür bir
rah-ı pür-hundan haber
(-) (.) (-) (-) (.) (-) (-) (-) (-) (.)
(-)

Ayrılıkların şikayet itmede
(-) (.) (-) (-) (-) (.) (.) (-) (-)
(.) (-)

Aşk-ı Mecnun kıssasın takrir ider
(-) (.) (-) (-) (-) (.) (-)
(-) (-) (.) (-)



blogkafem.blogspot.com

Sayfa 34
1)Y , D
2)İç kafiye
blogkafem.blogspot.com
3)aliterasyon
4)C
5)Ölçü
, kafiye , nazım birimi , tonlama


Sayfa
35

HazırLık
1)
Ana renklerin dışındaki renkler birtakım
benzetmelerle kullanılır.Fıstık yeşili,çimen yeşli… gibi

2)
Bu
durum dilin de belli bir karşılama gücü olduğunu, bu gücün dışına çıkıldığı
zaman dile birtakım benzetmelerle farklı anlamlar yüklendiğini
göstermektedir.

1. EtkinLik
-Şarkı söylemek belirli bir beceri
ve yine belirli birtakım kuralları gerektirir. Konuşmak ise günlük hayatta
sıradan bir olay olarak, dilin kurallarına tam anlamıyla bağlı kaınmadan yapılan
bir eylemdir.
-Dans etmek belirli bir beceri ve teknik gerektirir.Yürümek ise
insanoğlunun gerçekleştirdiği doğal bir eylemdir.
-Fotoğraf çekmek var olanın
dondurulmasıdır.Bunun için amatör anlamda bir bilgi ve beceri sahibi olmaya
gerek yoktur. Resim yapmak ise bilgi, beceri ve teknik gerektiren bir
uğraştır.

Bu farklılıklar, düz yazıdaki dil ile şiirdeki dil
arasında da söz konusudur.Yazıdaki dil, dil bilgisi kurallarına bağlı kalınarak,
duygu,düşünce ve hayallerin dile getirildiği bir özellik gösterebilir. Fakat
şiir dili, düz yazıdaki dilden farklı olarak, dilin farklı anlamlar yüklenerek
birtakım edebi kurallar çerçevesinde kullanıldığı yüksek bir
dildir.

2. EtkinLik
Verilen paragrafta dil, anlatılmak
istenilen doğrultusunda bir araya getirilmiş ve gerçek anlam değeri taşıyan
sözcük ve sözcük gruplarından oluşturulmuştur.
Dörtlükte ise dil, görünen
anlamın dışında, ona yüklenen anlamları taşımak için gerçek anlamından sıyrılmış
ve anlatılmak istenene göre yeni anlamlar yüklenmiş bir dildir.

Sayfa 36
İnceLeme
1)
Bu ifadelerin somut
gerçekliği yoktur.Şiirde bu tür ifadelerin kullanılması dilin sınırlı bir
kullanımının olmasından,insan hayli ve düşüncesinin ise sınırsız olmasından
kaynaklanmaktadır. Bu durum da şairi, soyut ifadelere
yöneltmektedir.

2)
-…Delî köşemde durdun
-Merhametin ta
kendisiydi gözlerin
-… yepyeni bir sesin vardı
-Dişlerin öpülen çocuk
yüzleri
-Güneşe açılan küçük aynalar vs. vs
Şairin, şiirinde bu imgelere
başvurması dilin sınırlı ve sayılı kalıplarından çıkıp onlara yeni bir anlam
yükleyerek hayal ve düşüncelerini dile getirmek istemesindendir

3)
Köşe şiirinde dilin kullanımı bakımından en dikkat çeken özellik imgelerin
çokluğudur.

4)
Bu ifadeler arasında soyut bir ifadenin dile
getiriliş farkı vardır. “Merhametli insan” ifadesinde insanın bir niteliği,
özelliği söylenmiştir ve merhamet kendi anlamını korumaktadır. “Merhamet-gözler”
bağlantısında soyut bir ifade olan merhamet somutlaştırılmış, merhamet denen o
şeyin gözler olduğu söylenmiştir. Bu söyleyiş merhameti kendi anlamı dışına
çıkarmış, ona yeni bir anlam yüklemiştir.

3. EtkinLik
-”Güneşe
açılan küçük aynalar” ifadesi dişlerin parlaklık ve güzelliğini dile getirmekte
ve tebessüm edildiğinde dişlerin güneşe açılan birer ayna olduğunu
belirtmektedir.
-”Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı” ifadesi duyulan
sesi, yavaş yavaş lapa lapa yağan, yağdıkça da insanı ıslatan bir kara
benzetöektedir.Ses yumuşaklık, tatlılık ve ahenk bakımından kar ile
ilişkilendirilmiştir.
-”Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir ses” ifadesi
duyulan sesin,ritmi yavaşlamış, bu nedenle çıkardığı sesi azalmış yaralı bir
ceylan kalbi gibi olduğunu göstermektedir.
Bu ifadeler dilin sınırları dışına
çıkılarak, ona yeni anlamlar yüklenmesiyle oluşturulduğu için günlük dilde veya
düz yazıda karşılaşılması mümkün değildir.

Sayfa 37
=benzeyen=ses
kendisine
benzetilen=yaralı ceylan kalbi
benzetme yönü=içli
benzetme
edatı=gibi

Sayfa 38
5.
soru
=1kişileştirme
2
hüsnütalil
3
benzetme
4
telmih
5
eğreltileme
6
tenasüp

Sayfa 39
1=
D ,
Y
2=
A
3=
C
4=
kişileştirme telmih

Sayfa 40
1.
verilen fotoğraflardaki mimari
eserlerin birbirinden farklı olmaısnı eserleri ortaya koyan milletin kültürel
farklılıklarından kaynaklanmaktadır
2.
nerde yasıyorsan işte mimari
eserleri filan yaz işte sebebide yine aynı kulturel
farklılıklardır.
3.
bir hastanenin dahiliye,hariciye,cildiye,nöro loji,
vb.bölümlere ayrılmasının sebebı her bırım alanının bırbırınden farklı
olmasından kaynaklanmaktadır.
4.şiirde
yapı olusturulurken en küçük birim olan dizeden yola çıkarak işlenen tema ve
ahenk unsurlarına da dıkkat edilir.

sayfa 42
1.yukarıdakı bırımlerı bir tema etrafında ahenk
unsurlarınında eklenmesıyle birleşmişlerdir.birimleri şiirin bütününe bağlayan
unsurda budur.
2.gazel;aynı tema etrafında bırleşen
beyıtlerden meydana gelmiştir.bu beyıtlerde şiirin temasının etrafında
birleşerek nazım şeklını (gazeli) olusturmustur.
semai;aynı tema etrafında
birleşen dortluklerden meydana gelmışlerdır.dortluklerde şiirin teması etrafında
birleşerek semaıyı olusturmustur.
lavinia şiiri ise diğerleri
gibi aynı tema etrafında bırlesen birimlerden meydana gelmiştir.birimlerin bir
araya gelmesi şiiri olusturmustur.
3.her donemın ve edebi anlayısın kendıne özgu
yapıların olmasından kaynaklanır.Gazel,divan,semai,aşık,lavinia,modern
şiirdir.

koşma:
-halk edebiyatı
nazım şeklidir.

-11li hece ölçüsü
kullanılmıştır.
-redif,yarım uyak vardır.
-sade anlaşılır bir dil
vardır.
-nazım birimi dörtlüktür.
gazel:-divan edebiyatı
-ölçüsü aruz ölçüsüdür.
-nazım
birimi beyittir.
-mahlas vardır.
-anlaşılması zordur
-en az 5 beyit, en çok 15 beyitten
oluşur.
-ilk beyit matla

sayfa
44

şarkı=
nazım birimi 4lük , divan edebiyatı nazım şeklidir, halk
edebiyatındaki türküye benzer,ezgiyle söylenir,kafiye düzeni
aaaaa,bbba.cca,şekilinde
türkü=
bentlerden olusan nazım şeklidir 8li
11li hece ölçüsü vardır.

Sayfa 45
6. soru
ENDERUNLU VASIF=ŞARKI dörtlüklerden
olşur.Divan edebiyatıdır. ANONİM=TÜRKÜ 8’li ve 11’li hece ölçüsüyle
yazılmıştır.ezgiyle söylenir. FUZULİ=KASİDE beyit sayısı 33-99 arasında
değişir.kendini övdüğünü görüyoruz. NECİP FAZIL KISAKÜREK=SONE BAKİ=GAZEL aruz
ölçüsüyle yazılıştır.

Sayfa 46
1. KASİDE
2.
AÇIKLARDA=ŞİİR DİĞERİDE GAZEL OLACAK.

Sayfa 47
1. İLE
KITA
2. İLE BEYİT
3. İLE BENT
4. İLE DİZE EŞLEŞECEK.

2.SORU=LEKE ŞİİRİNDE BELLİ BİR ÖLÇÜ
KULLANILMAMIŞTIR BELLİ BİR NAZIM BİRİMİ YOKTUR O YÜZDEN SERBEST ÖLÇÜDE
YAZILMIŞTIR.

Sayfa
48

ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME

1. D , Y
2.ANLAMINDA
3.D
4.)

1.METİN GAZELLE
2. METİN
SONEYLE
3. METİN ŞARKIYLA
4. METİN TÜRKÜYLE.

sayfa 49
inceleme
1:duygu düşünce vs…
2:şiir dışında soyut bir kavram vardır
3:şiirde bayrak mavi göklerin beyaz ve kızıl
süsüne gelinliğe şehidein son örtüsüne benzetiliyor
4:bayrağın benzetme ve savunma
yönü

anlama yorumlama
4:şiirin başlığı anne olucak

ölçme değerlendirme:
1:Y,Y
2:Karşılıksız aşk
3:” E ” şıkkı
4:Ölümden sonra doğaya dönme
isteği

Sayfa 50
SORU 1: farklı düşünceleresahip
olma,farklı duygular hissetme,farklı ortamlarda bulunma,farklı bir hayat
sürme,farklı genelliklere baglı kalma vs.
SORU 2 : Çok iyi okumak . kafiye,ahenk,ölçü
gibi ölçütler göz önünde bulundurulmalıdır. düşünce üretmek.
SoRu 3 :NeciP fazıl kısaKürek şiirde
yagmuru,konu edinmiş ve ondan bahsedilmiştir.Necip fazıl bu şiiri yazdıgında
karadenizdeymiş



©
blogkafem.blogspot.com
sayfa 51
Ölçme ve Değerlendirme:
1-Y,Y
2-Karşılıksız aşk
3-E
4-Ölümden sonra doğaya dönme isteği





sayfa 54
Ölçme ve Değerlendirme:
1-Y,D
2-1.boşluk : Gerçek
2.boşluk : Zengin
3-C
4-anlatıma zenginlik katmak için,farklı anlamlar
oluşturmak için
5-üstte mecaz anlam alttakinde gerçek anlam
kullanılmıştır.


Sayfa
52


HazırLık
1.Boş
2.
Günlük Dil ile şiir dili
arasındaki temel farklılık gerçeğin ifade ediliş biçimidir.GerçekLik günlük
dilde oLduğu gibi doğrudan doğruya ifade ediliş Biçimidr.Şiir dilinde ise
gerçeklik olduğu gibi değildönüştürülerde farklılaştırılalar verilir.Temelde var
olan gerçeklik böylece
dönüştürülmüş,imgelenmiştir.

İnceleme
1.
Boş
2.
Tema,Ahenk
UnsurLarı ile gerçekleşmiştir.
3.
Şiirdeki gerçeklik her zaman ve
herkez için aynı değildir.Bu gerçeklik kişinin İlgisine,Sezgisine,Kültürüne,a
nlayışına ve algısına göre değişiklik gösterir…



Sayfa 53

Anlama Yorumlama
1. soru Şiirler
Arasındaki Farklar ve Sebepleri
Tema aynı olmasına rağmen temayı oluşturan
yapı, ahenk, unsurları ve kelimeler farklıdır.Şairlerin yaşadıkları kültür ve
hayata bakış açıları farklı olduğu için şiirleri de farklıdır.

4.
soru

Genel olarak;
Bütün anlamlar değişmiştir. Soyut anlamlar
kazanmıştır.



sayfa
54:

ölçme ve
değerlendirme:
1-Y,D
2-1.boşluk:yan
2.boşluk:zengin
3-C
4-anlatıma
zenginlik katmak için,farklı anlamlar oluşturmak için
5-üstte mecaz anlam
alttakinde gerçek anlam kullanılmıştır.



sayfa 56
ŞİİR GELENEĞİNİN
ÖZELLİKLERİ:

-belirli bir nazım birimi
yok
-serbest ölçü kullanılmıştır.
-belirli bir uyak düzeni yok
konusu herşey olabilir.
-yabancı
kelimeler yoktur
-imgeler olduğundan anlaşılması zor
-dil bakımından
zengindir


sayfa 57
Ölçme ve Değerlendirme:
1-D,Y
2-C
3-halk edebiyatı
4-mahlas kullanılmıştır.ikisinin de teması aşktır.11li
hece ölçüsü kullanılmıştır.nazım
birimi
dörtlüktür.halk edebiyatı





sayfa
60:

1)dört birimden luşmuştur
3)akşam yine akşam yine
akşam
göllerde bu dem bir kamış olsam

sayfa 59 ve 67
arası

1.ETKİNLİK CEVABI:
Sanat
eserinin zenginliğini gösterir.Çünkü birtek nesne veya obje üzerinde
çalışılmamıştır.ßu resimde birden fazla objeyi
görebilmekteyiz.

2.ETKİNLİK CEVABI:
1.metinde şair kendi
duygularını anlatmış ve daha çok mecaz anlama yer vermiş.2.metinde ise yazan
kişinin düşünceleri değil de daha çok bilgi vermek niteliğinde ve gerçek anlama
yer verilmiştir.ßu iki metinde ”ßir Günün Sonunda Arzu” da daha çok anlamlı
olduğunu görüyoruz.ßunun nedeni de şairin mecaz anlama çok yer vermesi ve
okuyucular tartafından farklı yorumlanmasıdır.

3.ETKİNLİK CEVABI:
Yorum
farklılığının sebebi okuyucunun bilgisiyle,kültürüyle,duyguve düşünceleriyle
aynı zamanda ruh hali ile ilişkilidir
blogkafem.blogspot.com

1.Sorunun Cevabı:
ßir günün sonunda arzu şiiri
4 birimden oluşmuştur..
1.ßirim:Şair durumunu güller ile ilişkilendirerek
anlatmıştır.
2.ßirim:Şair akşam vaktinin kendisinde uyandırdıklarını yazmış.
3.ßirim:Akşamın dünyaya
etkisini anlatmıştır.
4.ßirim:Akşam saatlerinden dileğini
anlatmıştır.
Teması: Akşamdır.

2.Sorunun Cevabı:
Renk yönü
ile ilişki kurulmuştur.Kırmızı rengi ile ilişki kurulmuştur.

3.Sorunun
Cevabı:

ßütün dizeler farklı anlamlara çekilebilir.ßunun nedeni ise
kişinin yani okuyucunun ruh haline,bilgisine,duygusuna
bağlıdır.

4.Sorunun Cevabı:
Evet yorumlanabilir.Şiirde
bulunduğubu yeni ve farklı anlamı şiirin bütünlüğüyle ilişkilendirerek
sebepleriyle birlikte açıklamak gerekir.

ANLAMA YORUMLAMA
1.Sorunun
Cevabı:

Şiirin çok anlamlığından kaynaklanır.Okuyucunun ruh
hali,bilgisi,kültürüyle ilişkiilidir.

2.Sorunun Cevabı:
-Şiirin
çok ya da tek anlamlı olması,
-Şiirin hangi geleneğe bağlı olması ve
geleneğin özellikleri,
-Şiirin yazıldığı zamanın
koşulları

3.Sorunun Cevabı:
Zamanın çok çabuk geçtiğini ve
insanda büyük değişikler yarattığıdır.

ÖLÇME
DEĞERLENDİRME

1)D,Y
2)TEMA
3)E ŞIKKI
4)C ŞIKKI

Ölçme
Değerlendirme

1)
D-Y
2)Kör olmasına yazılacak boş yere.
3)Çapraz eşlendireceksin.

blogkafem.blogspot.com
sayfa 67 :
1)Hikaye metninde anlam kaybı daha az olurdu.Çünkü redif
ve kafiye kullanılmamıştır.
2)çoçuğun ateşlenmesi
Doktorun gelmesi
Annenin
telaşlanması
Çocuğun iyileşmesi
Annenin korkusu
3)Gerçek hayatta yaşanılabilir niteliktedir ve bu yüzden
yaşanılabilir.
4)
5)Lirik şiir
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını
işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden
Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat
döneminde de bir saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi
denmiştir. Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme
türündeki koşma, semai lirik şiire girer.

Epik şiir
Destansı özellikler gösteren şiirlerdir.
Kahramanlık, savaş, yiğitlik konuları işlenir. Okuyanda coşku, yiğitlik duygusu,
savaşma arzusu uyandırır. Daha çok, uzun olarak söylenir. Divan edebiyatında
kasideler, Halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türleri de epik özellik
gösterir. Tarihimizde birçok şanlı zaferler yaşadığımızdan, epik şiir yönüyle
bir hayli zengin bir edebiyatımız vardır.

Lirik Şiir
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen
duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda
“lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat döneminde de bir
saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi denmiştir. Divan
edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme türündeki koşma, semai
lirik şiire girer.

Pastoral şiir
Doğa şiirlerini, çobanların doğadaki yaşayışlarını
anlatan şiirlerdir. Doğaya karşı bir sevgi, bir imrenme söz konusudur bunlarda.
Eğer şair doğa karşısındaki
duygulanmasını anlatıyorsa “idil”, bir çobanla karşılıklı konuşuyormuş gibi
anlatırsa “eglog” adını alır

Satirik şiir
Eleştirici bir anlatımı olan şiirlerdir. Bir kişi,
olay, durum, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilir. Bunlarda
didaktik özellikler de görüldüğünden, didaktik şiir içinde de incelenebilir.
Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğru olur. Bu
tür şiirlere Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni
edebiyatımızda ise yergi verilir.

Dramatik şiir
Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Eski Yunan
edebiyatında oyuncuların sahnede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve
onlara ezberletilirdi. Bu durum dram tiyatro türünün ( 19. yy. ) çıkışına kadar
sürer. Bundan sonra tiyatro metinleri düz yazıyla yazılmaya
başlanır.

Dramatik şiir harekete çevrilebilen şiir türüdür. Başlangıçta
trajedi ve komedi olmak üzere iki tür olan bu
şiir türü dramın eklenmesiyle üç kere çıkmıştır.

sayfa 70
Ölçme değerlendirme
cevapları:

1)
D,Y
2)Birincisi pastoral
İkincisi Didaktik
Üçüncüsü
Satirik
3)şiir
4) A şıkkı

72.Sayfa 1.Metin incelemenin
cevapları:

1)Aruz ölçüsü vardır.Dize sonlarındaki ses olaylarıyla ahenk
ritim yapılmıştır.

2)Nazım şekli:Gazel Nazım
Birimi:Beyittir.

3)

a bölümünün cevapları:
1.Birim:Cemin
devrinin sona erdiğini,
2.Birim:Halkın arasında iyilik kalmamış sadece selam
olduğunu,
3.Birim:Sevgilinin iyiliği karşısında rakiplerinin ham meyve
kalacağini,
4.Birim:Kötülüklere karşı inkitam
alınamadığı,
5.Birim:Allahtan bu dünyada yapamadığı işleri yapmayı
istiyor.

ß.bölümü:

Gazel’in birinci ve üçüncü beyti arasında anlam
bakımından bir ilişki vardır,Çünkü her iki beyitte de yakınma söz
konusudur.

4)Divan şiiri geleneğine bağlı yazılmıştır.Yabancı isim ve
tamlamalar divan şiiri özellikleridir.

5)İnsanların artık bazı değerleri
unuttuğudur.

6)Gölgede kalan meyve olgunlasamaz.

7)ßize de saki
cem in kadehiyle içki su,bizimde gönlümüz açlsın.

8)Söz sanatı Telmihtir.
1. beytte kullanılmıştır.

74.Sayfanın cevapları:

1)Hece ölçüsüyle
ritim oluşturulmuştur.Dize sonlarındaki ses benzerliklerinden ahenk,ritim
oluşturulmuştur.Nazım birimi dörtlüktür.ßirim sayısı dörttr.Nazım şekli
koşmadır.

2)Nazım şekli: Koşma
Nazım birimi : kıta
(dörtlük)

3)
1.Birim:sevgilinin güzelliğinden söz
ediyor.
2.Birim:Aşkın özlemini dile getirmiştir.
3.Birim:Sevgilinin aşığın
üzerindeki etkisini anlatıyor.
4.Birim:Sevgiliyle dolaşmayı istediğini
anlatıyor.
Teması: Aşk

4)1.cümlede mecaz anlatım,2.cümlede tekrar
mecaz anlatım ve son cümlede benzetme ve mecaz anlam vardır.

5)Koşmanın
ait oldugu dönemde aşk anlayışının sevgiliye bağlı hakim bir anlayış oldugunu
anlıyoruz.

6)1.de mübalaga 2.de Tenasüp

75.Sayfanın
cevapları:

ETKİNLİK:

ßenzerlikleri:
-İkisi de sade dil ile
yazılmış,halk deyişlerine yer verilmiştir.
-İkisinde de (6+5) 11’li hece
ölçüsü kullanılmıstır.
-İkisi de kıtadır.
-İkisi de koşmadır.
-İkisinde
de aşk konusu temadır.


Sayfa 77
1)Nazım birimi
dörtlüktür.ßu açıdan koşma,semai nazım şekilleriyle benzerlilik gösterir.Aruz
ölçüsü vardır.ßir divam şiiridir.Nazım şekillerinden ise gazel,kaside,şarkı
nazım şekilleriyle benzerlilik gösterir.

2)
İstiklal Marşında
işlenen konuları inceleyecek olursak şunlardır;Türk milletine sesleniş,ßayrağa
sesleniş,Türk’ün yılmaz karakteri,Askerlerin
yaptıklarıdır.

3)
Ocağı tütmek soyu devam etmek anlamında,ocağı
sönmek ise bunun tam aksine soyunun tükendiği anlamına
gelmektedir.

4)
Renk bakımından ilişki
kurulmuştur.

5)
Mehmet Akif Ersoy bu sözü ile Kurtuluş Savaşı
yıllarının Türk milleti için ne kadar acı verici bir zaman olduğunu anlatmak
için söylemiş ve bir daha Türk Milletinin böyle bir felaket ile karşılaşmasını
istememiştir.

6)
Kurban olmak deyimi Sana dökülen kanlarımızın
hepsi helal dizesi ile uygunluk gösterir.

7)
ßirinci de sevgilinin
kaşına benzetilmiş ikinci dizede ise aya benzetilmiştir.

8)
ßu dize
demir dağının eritildiği ”Ergenekondan Çıkış” ile ilişkilendirirebilir.ßu
ifade de Türk milletinin zorluklara karşı yılmayacağını gerekirse dağları aşıp
engelleri geçebileceğini anlatıyor.

9)
”Ulusun” ifadesinin anlamı
hayvan ulumasıdır.Tek dişi kalmış canavar dizesinde bahsedilen ise ßatı
Devletleridir.

10)
Sosyal hayatı anlatan dizeler ;
*ßu
ezanlar ki şehadetleri dinin temeli.
*Ebedi yurdumun üstünde
beniminlemeli.

Tarihi Geçmişi anlatan dizeler ;
*ßen ezelden
beridir hür yaşadım,hür yaşarım.

Sana olmaz dökülen kanlarımızın hepsi
helal dizelerinde ise Türk milletinin Vatanı için bayrağı için düşünmeden canını
verebileceğinin göstergesidir.

11)
Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal
Marşına yansıyan sanat anlayışı;Milli edebiyat döneminin dili ve
söyleyişi.Anlamın okuyucunun ruh haline değilde metne bağlı olması.Şiirlerine
yansıyan toplumsal sorumluluk ve gerçek samimiyettir.

12)
Mehmet
Akif,kullandığı aruz ölçüsü ve bazı yabancı kökenli kelime gruplarıyla divan
şiiri geleneğinden yararlanmış.Özellikle ikinci dörtlükteki halk söyleyişleriyle
(kurban olmak,helal etmek) halk şiirine benzetmiştir.

13)

Arkadaşlar yazdığım söz sanatlarını verilen boşluklara sırasıyla
yazacaksınız.

-Nida (seslenme sanatı)
-Mecaz-ı
Mürsel
-Mecaz-ı Mürsel
-Tekrar sanatı
-Teşhis sanatı
-Nida (seslenme
sanatı)
-Mubalağa (abatma sanatı)
-ßenzetme sanatı
-Teşhis
sanatı

Sayfa 78

1)Manzumedir.Çünkü,metinde olay
örgüsü,kişileri,zaman,yer gibi edebi unsurlar bulunmaktadır.


2)Manzumenin ritmi 11′li hece
ölçüsüyle,kafiye ve rediflerle sağlanmaktadır.


3)Bu manzumenin nazım birimi
dörtlük,ölçüsünün 11′li hece ölçüsü,birim sayısının beş olması nedeniyle koşmaya
benzemektedir.Yani bumanzumenin nazım şekli koşmadır.


4)Nazım birimi örtlüktür.


5)
1.Birim:Bektaş subaşı’nın
diktiği taştan bahsedilmektedir.
2.Birim ok atma gününde önemli şahsiyetlerin
bulunduğunu keman kaşların sırasıyla oklarını attıklarını
söylüyor.
3.Birim:Bektaş Subaşı’nın ok atışını anlatıyor.
4.Birim
padişahın onun atışını beğendiğini ve ona oku nereden aldığını anlattığını
söylüyor.
5.Birim:Bektaş Subaşı’nın okunu neden aldığını
söylüyor.
Teması:Kahramanlıktır.


6)
-Kemankardeşlerin sırasıyla ok
atması,
-Bektaş Sunaşı’nın ok atması,
-Padişahın Bektaş ile
konusması,
-Bektaşın cevap vermesi.


7)Manzumenin konusu tarihi bir
olaydır.İşleniş bakımından ise kahramanlık teması oldugu için epik bir
şiirdir.


8) blogkafem.blogspot.com


9)Manzume de Yavuz Sultan Selim’den ve
İstanbul’un fethinden bahsetmektedir.


10)Ok manzumesinin yaşanmış ya da
yaşanılabilecek bir olayın doğal bir dil ile anlatımı vardır.


SAYFA 79 VE
80


7.Metin;
Şehirlerin
Dışından

1)
Şiirde çokca kafiye ve redif kullanılması ve şiirin
7’li hece ölçüsüyle yazılması şiirde bir ritim ve ahengin olduğunu
gösterir.

2)
Koşma ve ilahi nazım şekilleriyle benzerlik
göztermektedir.Şiirin nazım şekli serbest nazımdır.Çünkü nazım birimi
dizedir.Şiirde birim zorunluluğu yoktur.şiir tek birimden
oluşmaktadır.

3)
Şiirde şehrin bunaltıcılığından kaçma,doğaya
sığınma,doğa güzellikleri ve Canabb-ı Hak konu olarak işlenmiştir.Şiirin teması
da ”doğa” dır.

4)
Şair,doğanın sade.liği ve güzelliğinden,şehrin
artık her taraftan insanı kuşatan cam gözlü devlerin istilasına uğradığından
behsedilmiştir.ßu da o dönemin şehirsel bir bölge olduğunu
göstermektedir.

5)
Doğa teması işlendiği için pastoral
şiirdir.

6)
Şehirlerin Dışından adlı şiirde,şair bireysel ve ruh
halini yansıtan konuları ele alması ve şiirlerinde tasavvufi düşüncelere yer
vermesi örneğin ”Allah’ı zikrede.lim / sulas,kuşlar,halkımız )
olabilir.

7)
”Dervişlik olaydı tac ile hırka / ßir dahi alırdık
otuza kırka” dizeleriyle ”insanın unuttuğu / Allah’ı zikrede.lim / Gül ve
sümbül hırkamız ” dizelerinde tasavuf geleneği kullanılmıştır.Yani iki şairin
de aynı ayetlerden yararlandığı söylenebilir.Ayrıca ‘2Allah’ı zikredelim ” gibi sözcüklerde de tasavvufideki
ßaki’nin kullanmış olduğu tasavvuf geleneğinden etkilenmiş ve
yararlanmıştır.

8)
Mağaralar,ormanlar,ıslık,yıl an,çığlık,çakal
gibi sözcüklerde doğal gerçeklik unsurları bulunmaktadır.Şair,doğal gerçekliğe
duygu ve düşüncelerini de katmış böylelikle ”şiie gerçekliği” ni
oluşturmuştur.Ayrıca şiirde dere,dağ,ev,tüy,baykuş,deniz gibi sözcüklerde de
doğal gerçeklik kullanılmıştır.

9)Şiir dilinde imgelerin
kullanıldığı,sözcüklere yeni anlamlar yüklediğini
göstermektedir.

11)
ßu dizelerde dereler ve dağlar,insan gibi
düşünülmüş ve teşhis (kişileştirme) sanatı kullanılmıştır.Şair dereleri yol
gösterici , dağları ise bir dost,arkadaş olarak görmüştür.

12)
*Nüfusun kalabalıklaşmasıyla bir kargaşa
ve gürültü ortamının oluşması,
*ßeton devrine girme,
*ßilinçsiz bir
şekilde şehirsel hayata geçme…


8-tabiatda var olangerçeklerdir.Sema gibi
benzerlikler vardır.

9-incesel
bir dil kullanılmıştır.Cam gözlü devler bina ve apartmanı ifade eder.
10-Haydi
yürü; seslenme sanatı

Kat Kat
çıkmış evlerin; istiare

O cam
gözlü devlerin; teşhis sanatı

11-teşhiş sanatı kullanılmıştır. Dereler
yoldaşımız dosta benzetilmiş.Dağlar omuztaşımız türk milletine
benzetilmiştir.

12-Nüfusun kalabalıklaşması,yeşilliklerin
azaldığı,plansız bir artış olduğu sonucudur



sayfa 81
1-Serbest ölçüdür.Kafiye vardır an’lar
kafiyedir.Bizim’ler rediftir.Ak’lar tam kafiye a’larda asonans vardır.Modern
şiir geleneğine bağlı olarak yazılmıştır.

2-Modern
şiir geleneği vardır.Sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.halk şiiri
geleneğinden koşmaya benzelmiştir.

3-
Birimden oluşmuştur.Teması kardeşlik konusu insanlığın insanlığa
barışı

4-Şair bir ulusu anlatmak için ağaçla benzerlik
kurmuştur.

5-İnsanları dışlayan ve onları istemeyenlerdir
ve bunları AMERİKAN devleti yapıyordu AFRİKA lıları dışlayıp onlara eziyet
ettiyorlardı.

6-şiir dilinden imgeler çarpıcı ve açık bir
şekilde kullanılmıştır.

7-Türk Tarihi ve Kültüründe At onlar için bir
Kültür olmuştur ve onlara hep sahip çıkmışlardır.

9-TEZAT
SANATI: zıt kavramların bir arada kullanılması cennet:cehennem
gibi

TEŞBİH SANATI : Benzeyen
benzetme sanatı edatlı sanat tek unsuru istiaredir.



Sayfa 82
1.soru
nazım bırımı beyıttır.
kafıye
kullanılmıstır.
hece olcusu vardır.
mubalaga sanatı
kullanılmısıttr.
3.soru
camı
avlusundan bahsedıyor. bu camınınde eskı oldugunu soyluyor..

Sayfa
83

1.soru;
nazım seklı 2 lı dızelerden olusmustur.
hece
olcusu yoktur.
kafıye duzenlı degıldır.
duygusal lırık bır
sıırdır.
3.soru;;
benzetme
4.soru;;
sevgılıye duyulan
özlem onu hatırlamak.sevgiliye duyulan ozlem var.saırın sevdıgıne olan
özlemm
6.soru;;
hasret konus
vardır.ışık=somuttur.
7.soru;;
Kısılestırme sanataı
kullanılmıştır.
8.soru;;
Ask ve hasret bakımından lırık bır
şiir.

Ölçme ve Değerlendirme
1.soru :
D, Y
2.soru :
kısılestırme yanı teshıs sanatı vardır.
3.soru :
E
4.soru :
D

sayfa 84

Ölçme Ve
Değerlendirme

1-D ve Y
2-Teşhis sanatı
3-E
4-D
5-Tecalül-i arif-İstihare

sayfa 86

2.ünite ölçme
değerlendirme:

1-Y,D
2-didaktik
3-modern şiir
4-D
5-telmih
6-E
7-D
8-E
9-E
10-A

sayfa 87
bulmaca:
1-zihniyet
2-yöntem
3-türkü
4-manzume
5-didaktik
6-koşma
7-kafiye
8-ahenk
9-aruz
10-beyit
11-aliterasyon
12-epik


sayfa 89
hazırlık
1. Bilmiyorum

2. Bir spor
karşılaşmasını radyodan dinlerken sesler bozuk bozuk gelir. Televizyondan
dinlerken düzgün ve anlaşılır. Karşılaşmayı televizyondan izleyebiliriz. Ama
radyodan izleyemeyiz.

sayfa 91

1.etkinlik: Gerçek ya da gerçege uygun olarak
tasarlanmış olayları anlatan yazılara hikaye(öykü) denir. Hikayede olay, yer,
kişiler ve zaman olmak üzere dört ögeden oluşur. Bu ögeler gerçektir ya da
gerçege uygun olarak tasarlanmıştır. Olay tektir. Kişi sayısı, romana göre
azdır. Zaman, romana göre daha dardır.

1.
benzerlikler
-olay, yer, kişi ve zaman
vardır.
-her ikiside edebi metindir.
-gerçek hayatta
yaşanılabilir.
-serim, dügüm ve çözüm vardır.
farklılıklar
-tiyatroda
sahne kullanılır.
-hikayede olay tektir.
-tiyatro metni diyalogdan
olşur.

2. anlatmaya baglı edebi
metin:Köpek
göstermeye baglı edebi metin: Vatan Yahut Silistre

sayfa
92

3. Tiyatro yapıtlarında
konuşanların hareketlerini, durumlarını açıklamak ve göstermek için
kullanılır.

anlama
yorumlama


1. Anlatmaya
baglı edebi metindir. Hikayedir. Gerçek ya da gerçege uygun olarak tasarlanmış
olayları anlatan yazılara hikaye(öykü) denir. Hikayede olay, yer, kişiler ve
zaman olmak üzere dört ögeden oluşur. Bu ögeler gerçektir ya da gerçege uygun
olarak tasarlanmıştır. Olay tektir. Kişi sayısı, romana göre azdır. Zaman,
romana göre daha dardır.
Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri vardır.

sayfa 93


2. birinci resim
göstermeye baglı edebi metindir. ikinci resim ise anlatmaya baglı edebi
metindir.

ölçme
degerlendirme


1.D,Y

2.
1. boşluk: anlatmaya baglı edebi metin, 2. boşluk: göstermeye baglı edebi
metindir.

3.D

4. E

SAYFA 94 – 95 –
96

Hazırlık:

1)Yerli bir filmle yabancı bir
film arasındaki farklılıkların temelinde farklı kültürlerin ürünü olmaları
yatmaktadır.Zihniyet şemasında da görüldüğü gibi dini,siyasi,sosyal,ekonomik,si
vil ve askeri farklılıklar,ortaya çıkan ürünlerde de kendini
göstermektedir.

2)Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal,siyasi ve kültürel
ortamda bir atılım ve modernleşme hamlesi görülmektedir.Sosyal ortam,yapılan
inkılaplarla çağdaş medeniyet seviyesine çıkarılmaya çalışılmış,kültürel alanda
ise,yine yapılan inkılaplarla çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak amacıyla
bir hamle söz konusudur.



1.Etkinlik:
1.Grup:
*Kavak yelleri adlı metindeki
”idealist,kömür çarpması,mübalağalandırmak,tel graf,Anadolu’daki büyük
işler,amma,yaylı araba,at sırtı,mektup ve kesafet” ifadeleri metnin
cumhuriyetin ilk yıllarına ait bir metin olduğunu göstermektedir.Çünkü
kullanılan bazı sözcükler,araç isimleri ile Anadolu’daki büyük işler ve idealist
ifadeleri cumhuriyetin ilk yıllarındaki kalkınma hamlesini,Yahya Kemal’in
ifadesiyle ” mektepten memlekete” hareketini
yansıtmaktadır.

2.Grup:
*Kavak Yelleri adlı metinde cumhuriyetin ilk
yıllarındaki büyük kalkanma hamlesi çerçevesinde Anadolu’ya giden birkaç
idealist gencin yaşadıkları
anlatılmaktadır.





İnceleme:

1)”İdealistlerden
biri” ve ”Anadolu’daki büyük işler” ifadeleri dönemin birçok kalkınma ve
ilerleme hedefini gerçekleştirmek amacıyla sosyal ve siyasi alanda yeniliklerin
yapıldığını göstermektedir.Bahsedilen dönem Atatürk’ün inkılapları etrafında
çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hatta onları da geçme ideallerinin yediden
yetmişe herkesi sardığı bir dönemdir.


2)Kavak Yelleri adlı metinde
konu olarak idealist birkaç gencin Anadolu’da büyük işler yapamk için yola
çıkmaları işlenmiştir.Bu durum Reşat Nuri Güntekin’in döneminin olaylarına
dışarıdan bakmadığını , sanatta faydayı gözettiğini göstermektedir.Yine metnin
dilinin sade olması da cumhuriyetle birlikte her şeyde olduğu gibi dilde de
milliliğe yönelişin olduğunu,yazarın da buna yabancı kalmadığını
göstermektedir.


3)Kavak Yelleri adlı metin döneminin
sosyal,kültürel,ekonomik ya da sosyal unsurlardan herhangi birini yansıtmak
amacıyla yazılmamıştır.Zaten dönemin zihniyetinden bağımsız değildir,dönemin bir
aynasıdır.


ANLAMA-YORUMLAMA

2.Etkinlik:
*asiye Teyze’nin Evi adlı metinde
şehirleşme etkileri,böylece sosyal ve ekonomik alandaki değişmeler,bununla
birlikte yine bu etki ve değişimin neden olduğu kuşaklar arası çatışmalar
görülmektedir.
Metinde sosyal hayatın en küçük birimi olan ailenin
yansıtılması,edebiyatta amacın sanat değil,fayda olduğunu benimsediğini
göstermektedir.



1)Asiye Teyze’nin Evi adlı metnin teması
”kuşaklar arası çatışmadır.” Metindeki ”yeh,peh,sası çalıyor heç tadı
yok,kızım kendi elinle saplaıp kendi elinle batırdığın sucuğun tadı heç bir
şeyde yok” ifadeleri yerel konuşma özellikleridir.
Bu ifadeler metnin teması
olan ”kuşaklar arası çatışma”yı daha da hissettiren,etkili ve eski-yeni
nitelendirmelerini derinleştiren ifadelerdir.


2)Bir edebi
eser,döneminin sanat anlayışını,kullanılan türler,işlenen temalar,dil ve anlatım
ile sanatı etkileyen akımlar bakımından
yansıtır.

ÖLÇME-DEĞERLENDİRME

1)Boşluğa sosyal yazılacak.

2)D-Y

3)C
şıkkı

SAYFA 97-98-99-100-101-102. Sayfaların
Cevapları

Forsa İncelemenin Cevapları:

1)
Forsa
adlı hikayede olayları birbirine bağlayan unsurlar hikayenin de yapısını
oluşturan kişiler,zaman ve mekandır.Hikayedeki Kara
Memiş,Turgut,korsanlar,efendi, bağcı,Türk askerleri kişileri ; otuz sene,kırk
sene,altmış yaşında gibi yuvarlak ifadeler zamanı ; korsan gemisi,ada ve Türk
gemisi de mekanları göstermektedir.

2)
Arkadaşlar grafiği burada
çizemiyorum ..

3)Forsa adlı
hikayede anlatılanların gerçek hayatta aynen yaşanması mümkün değildir.Çünkü
metinde anlatılanlar ‘’kurmaca gerçeklik’’tir.Doğal gerçeklik olarak düşünülse
bile aynı olay örgüsüyle,kişilerle,zaman ve mekanlarıyla anlatılanların aynen
yaşanması mümkün değildir.

4)
’’İnsana özgü gerçeklik’’ söz
grubu,insana ait her şeyi,onun hayal,tasarı,izlenim ve düşüncelerini de içine
alarak ifade eden gerçekliği ortaya koymaktadır.

5)Forsa adlı metine ekleme yapacak olursak
metinin yapısı ile uyumluluk gösteremeyebilir.

6)

Kara
Memiş nasıl bir insandır?

=>Korsanlara esir düşmüş,vatan hasreti çeken
bir insandır.

Kara Memiş durağan mıdır , dinamik
midir?

=>Olaylar Kara Memiş’in etrafında gerçekleştiği için
dinamiktir.

Hikayenin hangi kısmı sizin Kara Memiş hakkında böyle
düşünmenize neden oldu?

=>Ana kahraman olduğu için hikayenin bütününde
bu durum söz konusudur.

Sosyal ortam ve çevre Kara Memiş’i nasıl
etkilemiştir?

=>Yaşadığı ortam Kara Memiş’in olumsuz olarak
etkilenmesine sebep olmuştur.

Kara Memiş’in karakterler/ tipler üzerinde
etkisi varmı?

=>Diğer karakterler üzerine herhangi bir etkisi
yoktur.

Kara Memiş,kendi kişiliğinin farkında mı?Yani sizin onun için
düşündüklerinizi o da kendi hakkında düşünüyor mu?
Neden?

=>Evet,yıllar geçmesine rağmen ümidini kaybetmemesi kişiliğinin
farkında olduğunun göstergesidir.

Sizce gerçek hayatta Kara Memiş gibi
davranan biri olabilir mi?

=>Gerçek hayatta Kara Memiş gibi davranan
biri olamaz.

7)
Forsa adlı hikayedeki mekanlar ve özellikleri şu
şekildedir;

*Korsan Kadırgaları:Kara Memiş’in kürek mahkumu olduğu
mekan.
*Akdeniz kıyısındaki ada:Kara Memiş’in esir olarak satıldığı ve
ömrünün geri kalanını geçirdiği mekan.
*Kulübe:Kara Memiş’in azat olduktan
sonra yaşadığı mekan.
*Kasaba:Kara Memiş’in acıktığında gittiği ada
kasabası.
*Büyük Türk Kadırgası: Kara Memiş’in oğlu Turgut’la karşılaştığı
mekan.

Aynı hikaye farklı bir mekanda kurgulansa aynı etkiyi
göstermez.Çünkü metindeki kişi ve mekan arasında bir bütünlük vardır.Farklı bir
mekan bu bütünlüğü bozacağından farklı bir mekanda yapılacak kurgu aynı etkiyi
yaratmaz.

8)Ömer Seyfettin’in
Forsa’yı yazma amacı,okuyucuda ya da dinleyicide estetik bir etki bırakmaktır.ßu
estetik etki içerisinde verilmek istenen ileti de
vardır.

9)
Forsa’da anlatılan olayların ‘’insana özgü gerçeklik’’
olmasını sağlayan unsurlar,çekirdekte bir insanın yer alması,onun
duygu,izlenim,hayal ve ümitlerinin yine insana özgü biçimde var
olmasıdır.

10)Forsa adlı
hikayedeki zaman ifadelesi olarak şu şekilde örnek verebiliriz;

*Bu ‘’her
gece’’ uykusunda kendisini kurtarmak için birçok gemilerin pupa yelken
gelmediğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı.

Zaman,metindeki
yapıyı tamamlamak amacıyla kullanılan unsurlardan
biridir.

ANLAMA-YORUMLAMA

1)
Anlatmaya bağlı edebi
metinlerde yapıyı oluşturan olay örgüsü kişiler,zaman ve mekan metnin mesajını
vermede ve somutlaştırmayı gerçekleştirmede kullanılan bir amaçtır.Bu amaçları
kullanmaktaki amaç ise metinde verilmek istenen iletidir.

2)
Tünek
Ahmet adlı metin parçasının yapısını oluşturan unsurlar:

Olay
Örgüsü:
-Ahmet’in uykuya dalması,
-Ahmet’in yanına birkaç kişinin
gelmesi,
-Ahmet’in Tünek Ahmet olması,

Kişiler:
Ahmet,Poyraz
Hasan ve diğerleri.

Zaman:
Adalardaki ‘’fenerler’’den her biri
göz kırparak,’’ışıklarıy’’la Ahmet’in söylediklerini tatlı tatlı
yalanlıyorlardı.

Mekan:
-Battaniyesinin yarısı üzerinde
yarısı ‘’denizde,güverteye’’ uzanmış.

3)
Verilen metin parçası
hikayenin çözüm bölümüne aittir.Çünkü hikayede anlatılanlardan
sonuçlandırılmıştır.

ÖLÇME-DEĞERLENDİRME

1)
Y-D

2)
Mustafa
Meraki Efendi ve Mehmet’tir. Olucak.

3)
C şıkkı

4)
D
şıkkı

5)
Verilen metin parçasında mekan,betimlenerek ve kahramanın
ruh halini etkisi yönüyle verilmiştir.

6)
Verilen metin parçasında
kahraman,kişilik özellikleriyle anlatımıştır.Anlatılanlara göre kahraman
kitaplarla içli dışlı onları hayatının merkezine koyan bir yapıya
sahiptir…


SAYFA 103 – 104 – 105 –
106

Hazırlık:
Dostluk temasının işlendiği hilayenin bir
bölümünün çıkarılıp yerine doğa sevgisi ile ilgili bir bölüm eklendiğinde
hikayenin teması ile uyuşmadığını,hikayenin anlam bakımından bozulmasına neden
olduğunu gözönünde
bulundururuz.

İnceleme

1.Etkinlik:


1.grup =>
Kırk Yalan Masalı


*Padişahın çocuklarına vasiyetini
bildirmesi,
*Sarı tüylü,mavi gözlü adamın saraya gelmesi,
*Köse’nin saraya
gelmesi,
*Cücenin saraya gelmesi,
*Şehzadelerin musrifliği,
*Sarı
tüylü,mavi gözlü adamın büyük şehzadelerin atını çalması,
*Köse’nin ortanca
şehzedenin yularını çalması,
*Cücenin küçük şehzadeye mağlup
olmadı.

2.grup => ßay Kordes

*Horoz ile tavuğun geziye
çıkmaları,
*Yolda bir kedi ile karşılaşmaları ve onu da yanlarına
almaları,
*Yolda değirmen taşı,yumurta,ördek,toplu iğne ve dikiş iğnesine
rastlayıp onlarıda yanlarına almaları,
*ßay Kordes’in evine ulaşıp her
birinin bir yere yerleşmesi,
*ßay Kordes’in evine dönmesi ve başına
gelenler.

Yukarıdaki parçalara metin içinde anlam kazandıran ve diğer
parçalarla birlikte anlamlı bütün olmasını sağlayan unsur metinlerde işlenen
”tema”dır.

1)ßütün edebi metinler bir tema etrafında birleşen
parçalardan meydana geldiği için yukarıda yapılan işlem tüm edebi metinler için
geçerlidir.

2)ßay Kordes adlı masaldaki temel
çatışma,dost-düşman,iyi-kötü çatışmasıdır.Masalın teması ise, ”Kötülük yapan
cezasız kalmaz”dır.

3)”Hazıra dağ dayanamayacağı için bu üç adam
böyle vurup harman savurarak kısa zamanda büyük şehzadenin bir sandık altınını
tüketirler.” ifadesi Kırk Yalan Masalı adlı metinin teması olan ”Hazıra dağ
dayanmaz” ifadesiyle örtüşen bir ifadedir.
Yine ”Anlaşılan pek kötü yürekli
biriymiş,ßay Kordes” cümlesi de ßay Kordes masalının ”Kötülük yapan cezasız
kalmaz.” temasıyla aynı doğrultudadır.

4)Kırk Yalan Masalı adlı
metinde sosyal hayat ile ilgili unsurlar;yönetimin padişah tarafından
gerçekleştirilmesi,binek hayvanı olarak ”at”ın kullanılması,alışverişin
kurulan pazarlarda yapılması gösterilebilir.
Yine ”Hazıra dağ dayanmaz.”
teması ise düşünce tarihinin bir yansımasıdır.
ßay kordes adlı metindeki
dikiş iğnesi,değirmen taşı,iskemle,karyola ve ok sözcükleri günlük hayatta
kullanılan bazı araçları göstermektedir.
Yine ”Kötülük yapan cezasız
kalmaz” teması ise düşünce tarihinin bir
yansımasıdır.

ANLAMA-YORUMLAMA

2)ßir metinin
temasının metindeki olaylardan bağımsız olarak ele alınması mümkün
değildir.Çünkü metnin yapısı temaya göre oluşturularak
kurgulanır.

Ö.LÇME-DEĞERLENDİRME


1)
D-Y

2)Vatan
Sevgisi

3)C

4)D

5)Anlatmaya bağlı
edebi metinlerin yapısını oluşturan olay örgüsü,kişiler,zaman ve maken unsurları
metnin temasi etrafında bir araya getirilerek kurgulanır..

© her hakkı
blogkafem.blogspot.com sitesine
aittir



Sayfa 109
anlama
yorumlama;

1.soru :
gonderıcılık işlevınde yazılmıstır.
2.soru : yazılan olayları dısarıdan izlemıs
ızlenımlerı yazmıs ılahı bakıs acısı vardır.
3.soru : istanbul’un özelliklerinden
bahsetmıs.Cosku verıcı bır metındır.Surukleyıcıdır…
4.soru : İlahı bakıs acısı vardır.
5.soru : Evet.anlatıcı olayları kendı
ınandırıcılıgı ıle anlatır.

Sayfa 110
Ölçme ve
Degerlendırme

1.soru : Y –
D
2.soru :İlahi bakıs acısıyla
yazılmıstır.
3.soru :
D
4.soru :
D
5.Soru: –

blogkafem.blogspot.com

sayfa 111 – 112 –
113

İnceleme:

1)
Verilen
parça hikayenin ait olduğu dönemde ekonumik sıkıntılar çekildiğini,yaşam
şartlarının zorluğunu bu nedenle küçük yaşta çocukların çalışmak zorunda
kaldığını ifade etmektedir.Bu sonuçlar,hikayede işlenen ”sıradan insanların
geçim sıkıntısı”yla da aynı doğrultudadır.

2)

*GÜĞÜM
-Dil
;
Metinde doğal dilden farklı,yan anlam ve mecaz değerleri taşıyan edebi bir
dil kullanılmıştır.

-Anlatım ;
Metinde ”kahraman anlatıcı bakış
açısı” vardır.Anlatıcı tasvir ve tahlillerle dile yeni değerler
yüklemiştir.

-Tema ;
Metinde kahramanın yaşadığı ”an”dan bir
kesit işlenmiştir.Bu kesitte kahramanın özlemi ve yaşadıkları
anlatılmıştır.

-Zihniyet ;
Metinde döneminin komşuluk
ilişkileri,sosyal yaşamın birer unsuru olan vapur yolculukları,halat arabacıları
ve meydan salepçileri yansıtılmıştır.


*ELLİ KURUŞ
-Dil ;

Metinde doğal dilden farklı , edebi bir dil kullanılmıştır.

-Anlatım ;
Metinde ”kahraman bakış açısı kullanılmıştır.

-Tema ;
Hikayede sıradan inanların geçim savaşı anlatılmıştır.

-Zihniyet ;
Hikaye,döneminin toplumsal ve ekonomik yaşama ışık
tutmaktadır.

3)
Her iki metinde de geçim sıkıntısı tema olarak ele
alınmıştır.Bu durum Orhan Kemal’in hikayelerinde sıradan insanların geçim
savaşlarını,ekonomik sıkıntılarını tema olarak işlediğini,dolayısıyla
edabiyatımızdaki ”toplumsal gerçeklik” geleneğine bağlı olduğunu
göstermektedir.

ANLAMA YORUMLAMA
1)
Anlatmaya bağlı edebi
metinlerde,yazarların kendinden önceki metinlerden faydalanması okuyucuların
metinleri doğru değerlendirebilmesi için,onlara edebiyat edebiyat geleneklerini
bilmek ve anlamak zorunluluğu yükler.Herhangi bir metindeki unsurların tam
olarak anlaşılması,bağlı oldukları gelenekteki kullanımlarıyla ilişkilidir.Bunun
dışında yapılacak bir anlamlandırma ya metnin tam olarak algılanmamasına ya da
yanlış algılanmasına sebep olur.

2)
Bir edebi eser yazıldığı
dönemden bağımsız olarak ele alınamaz.Edebi metinleri ortaya koyan
yazar,yaşadıkları toplum,kültür ve benimsedikleri sanat anlayışlarını eserlernde
yansıtırlar.


ÖLÇME-DEĞERLENDİRME:
1)
D-Y
2)
Edebiyat
olacak.
3)
D şıkkı
4)
Cümlede yazarların eserlerini
kendilerinden önceki edebiyat birikimini ve dönemlerindeki edebiyat
anlayışlarını dikkate alarak,onlardan etkilenerek oluşturduklarını ifade
etmektedir.


Sayfa 114 – 115 – 116 –
117

Hazırlık
1)
”Bütün
parçaların toplamından fazla bir şeydir.” ifadesi bir bütünü meydana getiren
parçaların hiçbir zaman bütünün kendisini karşılayamayacağını anlatmaktadır.Ona
bu özelliği kazandıran ise,bir birlik etrafında kazandığı
niteliktir.

2)
Aynı türkü ya da şarkının değişik kişiler tarafından
söylendiğinde ortaya çıkan farklılığın sebebi,türkü ya da şarkıyı söyleyen
kişinin,kendi özelliklerini türkü ya da şarkıya
yansıtmasıdır.

3)
Yorum,”bir yazının veya sözün,anlaşılması güç
yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturmak;bir olayı belli bir görüşe göre
açıklama,değerlendirme;gizli veya hayali olan bir şeyden anlam
çıkartmaktır.”


İNCELEME
1)
Bitmeyen Senfoni ve Moby Dick
adlı metinlerin her birinde anlatılanların herhangi biriyle ya da
serim,düğüm,çözüm bölümlerinden biriyle metnin bütününü
anlamlandırılamaz.Çünkü,metnin anlamı,kendisini meydana getiren parçalardan ya
da toplamından oluşmaz.Çünkü anlam,bunların toplamından fazla bir
şeydir.

2)
”Kıskanç dalgalar kabarıp siliyor
izlerimi.Silsinler;ben geçtim ya bir kere”cümlesi yan anlam değeri ve çağrışım
gücü bakımından güçlüdür.Çünkü bu cümlelerdeki sözcüklere gerçek anlamları
dışında farklı anlamlar yüklenmiş böylece sözcüklerin çağrışım gücü
arttırılmıştır.Bu durum edebi metinlerin her okunuşta farklı anlamlar
kazanmasının da temel sebebidir.
Verilen cümleler öznel durumları ifade
etmektedir.Bu cümlelerin yazılış amacı,öznel duyguları estetik bir
kaygıyla,edebi metnin olanaklarıyla ifade etmektir.
”Heisenberg,yirmi dört
yaşındayken oluşturduğu matris mekanik ve kendi adıyla bilinen belirsizlik
ilkesiyle atom fiziğine yeni bir kimlik kazandırır;1923’de Nobel ödülünü alır.”
cümlesi yan anlam ve çağrışım gücü bakımından zayıftır.Cümlede ifade edilenler
belirli bir anlama sahip,kişiden kişiye değişmeyen nesnel bir
yargıdır.

3)’
‘Demir Raylar” ifadesi,Moby Dick’in kahraman
anlatıcının hiçbir engel tanımadan her zorluğun üstesinden gelmeyi göze alarak
seçtiği yolu ifade etmek için kullandığı bir
benzetmedir.

4)
Bitmemiş Senfoni ve Moby Dick adlı metinlerde
açıkça ifade edilmeyen,sezdirilen,gösterile n,çağrıştırılan anlatılmak
istenenler şunlardır;

Moby Dick:
-Bir paragrafta güneşin
batması,
-Bir paragrafta İnsanların hayatına yön vermek,
-Bir paragrafta
ise doğru bildiği yoldan ayrılmamak.

Bitmemiş Senfoni
Sanat
yoksunu insanların yanlış ve bozuk şehirleşmeye sebep oldukları,

Açıkça
dile geritilemeyen bu ifadeler,metnin teması etrafında şekillenen ve metnin
edebi yönünü ve çağrışım değerini güçlendiren
ifadelerdir.

5)
Verilen cümleler ait olduğu metnin anlamlı dil
birlkleri olarak birer parçasıdır.Anlam yönünden ise,kahraman ruh halini ve
çevre algılayışını yansıtan ifadelerdir.

6)
Bitmemiş Senfoni adlı
metinde yazıldığo dönemin bir sorunu olan çarpık ve yanlış kentleşme ele
alınmıştır.Bu durum metnin tarihi gerçekliği olan bir sorunu işlediğini
göstermektedir.

7)
Eleştirel bir yorumcunun Moby Dick adlı metni
tabiab sevgisi veya deniz tutkusu,Bitmemiş Senfoni adlı metni ise müzik
sevgisini anlatan bir metin olarak değerlendirmesi mümkün değildir.Eleştirel bir
yorumcu metnin iletisine bağlı kalarak metinde yeni ve farklı anlamlar bulup
sebepleriyle birlikle açıklamak zorundadır.Bu yeni ve farklı anlamlar metnin
iletisinden uzak olamaz.

8)
Verilen metinlerin farklı şekilde
yorumlanması metinlerin amaç ve iletilerine zarar vermez.Çünkü metin anlamı
okuyucunun bilgisi,kültürü,görgüsü ve ruh haline göre oluşur.Bu nedenle aynı
metin,farklı okuyucular tarafından farklı şekillerde
yorumlanabilir.

Sayfa 116 Anlama ve
Yorumlama
1)Verilen ifadeler anlamlı bir birim olan
paragrafta anlamı tamamlayan bir işleve sahiptir. Birimde anlatılanlara uygun
olarak kahraman anlatıcının bakış açısıyla birimdeki olayı ve kahraman
anlatıcının ruh halini ifade etmektedirler.

2)
Anlatmaya bağlı
edebi metnin farklı şekilde yorumlanabilmesi, edebi metinlerin yan anlam ve
çağrışım değeri bakımından güçlü olduğunu gösterir. Bu durumda da okuyucunun
kültür, bilgi, zevk, anlayış, görgü ve ruh haline göre metni anlamlandırmasına
dolayısıyla farklı yorumların ortaya çıkmasına sebep olur.

3)
Bir
edebi metinini farklı şekillerde yorumlanabilmesi her okuyucunun metinde
kendisine ait bir şeyler bulabilmesini ve onu anlamlandırmasını
sağlar.

4)
Edebi metnin anlam özellikleri:
—Edebi bir metnin
anlamı kendisini meydana getiren parçaların toplamı değil, parçalar etrafında
şekillenen daha farklı bir anlamdır.
—Edebi Metinlerdeki anlam, bilimsel
metinlerdeki anlamdan farklıdır.

Sayfa 117

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1)
Y-D
2)
Çocuklarının
olmayışıdır.
3)
D şıkkı

119.SAYFADAKİ SORULARIN
CEVAPLARI:

1.soru: edebiyatı
Mümtaz’a ihsan sevdirmiştir. Batu edebiyatçılarını örnek almasını sağlamış divan
edebiyatını iyi öğrenmesini sağlamıştır.
2.soru: eski divanları okumuş, tari zevkini
almış. Fransız şairlerinden etkilenmiş.
3.soru: Edebiyata olan ilgi, tarih,
ıtrı(müzik),resim Mümtaz’ın ilgi duyduğu alanlardır.
4.soru: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatıyla
romanın kahramanı Mümtaz arasındaki benzerlikler: antalya, tarih,
edebiyat
5.soru: Fransız edebiyatına
ilgi duymuş, yahya kemal onun hocası ve dostu olmuş, yahya kemal’in yolundan
gitmiş, sanata, edebiyata, tarihe ve müziğe ilgi duymuş, Fransız şairlerinden
etkilenmiş, batı edebiyatını örnek aldığı gibi divan edebiyatını iyi öğrenmiş,
eserlerinde tarih sevgisi zaman, bilinçaltı ve aşk konularını işlemiş, edebiyatı
müzik ve resimle birleştirmiş…

Huzur

Sayfa 118 – 119 – 120’nin
Cevapları

http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S-bAXRleOuI/AAAAAAAAA2A/MxNdA4X2wZY/s1600/118-119-120.jpg


devamı….

http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S-bD0GIpi3I/AAAAAAAAA2I/w9SgwzOP5wg/s1600/Resim+002.jpg




Etkinlik
Ahmet Hamdi Tanpınar (23 Haziran 1901
İstanbul-24 Ocak 1962 İstanbul) Türk romancı ve şairdir.Lise öğrenimini Antalya
Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde, yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu. 1939
yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı.
1942-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli
Eğitim müfettişliği yaptıktan sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü.
Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve
Ahmet Haşim’in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valery ile Marcel Proust‘u kendisine üstad olarak
seçmiştir. Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete ön planda yer
verirler. Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi “güzel sanat”tır.
Onlardan farkı, boya ve ses yerine, insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan
çok daha zengin olan dili kullanmasıdır.
Tanpınar şiiri hayatının en büyük
ihtirası haline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini şiir estetiğine göre yazdığı
mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Geniş okuyucu
kitlesi onu umumiyetle lise kitaplarına ve antolojilere giren “Bursa’da Zaman”
şiiri ile tanır. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını
ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak
1976). Şiirlerinde bir imaj ve
müzik kaygısı taşıdığı, hikaye ve romanlarında da, başta zaman tema’sı olmak
üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. (Geniş bilgi
Prof. Mehmet Kaplan’ ın Tanpınar’ ın Şiir Dünyası;1964 kitabında).
Çeşitli
baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’ nda toplanmaktadır. Enis Batur, 1992 yılında Ahmet Hamdi
Tanpınar’ dan “Seçmeler” adlı bir kitap hazırladı. Yazar ile ilgili yayınlanmış
en son eser 2007 yılının sonunda çıkan “Günlüklerin Işığında Tanpınar’la
Başbaşa”dır. Eser Tanpınar’ın 1953 yılında yazmaya başladığı ve 1962 yılında
vefatına kadar tuttuğu notlardan oluşmaktadır.

Sayfa 122
1.Sen kırk gün bir ölü bekleyeceksin…… ve Ne yapalım
bu da Allah’tan, bunada sabredelim ……… (kitaplarınızda zaten var diye tam
yazmadım) cümlelerinde ,
dönemim dini inançları çerçevesinde, her konuda
Allah’a boyun eydiğini, işlerin ona ona havale edildiğini
göstermektedir.

Meğerse bu yatan şehzade imiş cümlesinde ise.. o dönemde
hanedanlık yönetiminin olduğunu göstermektedir.

SAYFA
123

2.
Kız odasında nakış işlerken bir kuşun gelmesi,
kuşun ertesi akşam yine gelmesi ve kızın bu durumu annesine söylemesi, kuşun
3.kez gelmesi ve kzın annnesinin kaçmaya karar vermesi, kızın ve annesinin başka
bir memlekete gitmesi.Kuşun kızı sarayda odaya bırakması, annesinin memleketine
dönemesi, kızın İran memleketinden bir halayık satın
alması………….

3. Masalda
doğal gerçekçiliği olmayan olağan üstü olaylar yaşanmaktadır.

4. Metinde evvel zamanda bir gün, birkaç gün
sonra, akşam üstü gibi belirsiz zaman ifadeleri kullanılmıştır.Masalda; saray ,
oda , memleket gibi mekanlar İran ve Yemen gibi ülke adları da bulunmaktadır.Bu
mekanların anlatımında tasvirlemeye yer verilmiştir.Metindeki zaman ve mekan
unsurları, olayların yaşandığı belirsiz zaman dilimi ile mekanları ifade ederek
metnin yapı bakımından tamamlanması
sağlanmıştır.

5.
TABLO
karakter/tip nasıl bir
insandı?(bunlar tiptir)
-kız: iyi,sabırlı/ şehzade: iyi, sabırlı

tip
durağan mıdır dinamik midir?
-ikiside dinamiktir

masalın hangi kısmı
sizin tip hakkında böyle düşünmenize neden oldu?
-kız: sürekli hareketkli/
şehzade: kızı ipten kurtarması

sosyal ortam ve çevre bu tipi nasıl
etkilemiştir?
-kız: zengin-fakir hayatı yaşaması olumsuz/ şehzade: yanlış
kişiyle evlenmesi olumsuz

bu tipin sizin sizin sosyal ve toplumsal
yapıdan farkı var mı?
-kız: var/ şehzade: var

bu tipin diğer tipler
üzerinde etkisi var mıdır?
-kız: var/ şehzade: var

tip kendi
kişiliğinin farkında mı…?
-kız: farkında/ şehzade: farkında

sizce
gerçek hayatta bu masaldaki…..
-kız: olmaz/ şehzade:
olmaz

6.soru:
temel çatışma : iyi ile kötü arasındaki
çatışmadır
tema : gerçeklerden, kaderden kaçılmaz. iyiler herzaman
kazanır.
7.soru:
ilahi bakış açısı 3.tekil şahıs anlatım
vardır.


SAYFA 124 OĞUZ KAĞAN
DESTANI=

-Hun dönemi destanlarındandır.
-M.Ö 174-209
-İslamiyet
öncesi Türk Destanıdır.
-Kahraman bakış acısıyla yazılmıştır.


blogkafem.blogspot.com

Zihniyet

Sosyal,siyasi,ekonomik ve
dinidir.

Oğuz
Kağan’ın kişiliği

-cesur
-kahraman
-adaletli
-yiğit

Kurgu zamanı
Oğuz Kağan’ın doğumundan yaşlılığına kadar olan
zamandır.

-Kılıç,ok,yay,kargı,bakır,gümüş,demir madenleri
kullanılmıştır.

Olay örgüsü


-Oğuz Kağan’ın doğması
-Kırk günlükken
konuşması
-Halkı gergedandan kurtarması
-Hükümdar olması
-Evlenmesi ve
üç çocuğu olması
-ikinciye evlenmesi ve üç çocoğunun olması
-Ziyafet
vermesi
-Kendisine tabi olanlarla iyi geçinmesi
-Siyasi birliği
sağlaması
-Oğullarına devleti bırakması

Teması:Mete Han’ın Orta Asya’da Türk Birliğini
kurması

Kişiler:
-Altun Kağan
-Ay Kağan
-Oğuz Kağan
-Urum
Kağan
-Uruz Kağan
-Dağ,Deniz,Gök
-Gün,Ay,Yıldız

NOTLAR:
-Destanlarda ki kahramanlar olağanüstü özelliklere
sahiptir.
-Destanda ki olaylar olağan ve olağanüstüdür.
-Destanlar genelde
mazmundur.
-Anonimdir.

blogkafem.blogspot.com

Olağanüstü Olaylar:
-Anasını sütünü bir kere emer
-Çiğ et,çorba ve
şarap ister
-Dile gelir.
-Kırk gün sonra büyür yürür ve oynar
-at
sürüleri güder,ata biner av avlar

Oğuz Kağan’a hanlık ünvanı
verilmesi:Hiç kimseinni yaklaşamadığı gergedanı Oğuz Kağan’ın öldürmesi ona
hanlıkünvanı verilmesini sağlamıştır.

Oğuz Kağan‘da

-Yönetim
şekli
-Göçebe hayat
-Din anlayışı
-Kullandıkları
madenler
-Cihangirlik anlayışı
-Eğlence anlayışı
-Çok
eşlilik
-Belgelik anlayışı
gibi anlayışlara
rastlanır.


OĞUZ KAĞAN (TABLO)

Tip nasıl bir insandır? Oğuz Kağan fiziksel
özellikleri ve karakteriyle bir kahramanın bütün özelliklerini taşıdığı için bir
tiptir.Cesur,kahraman,adaletli,yiğittir.

Karakter/tip durağan mıdır
,dinamik midir? Tip kesinlikle dinamiktir.Destan boyunca ön plandadır hiç durmaz
hep savaşır.

Destanın hangi kısmı szin karakter/tip hakkında böyle
düşünmenize neden oldu? Oğuz Kağan’ın kahramanlığını ilan ettiğii
bölüm

Sosyal ortam ve çevre bu karakteri nasıl etkilemiştir? Oğuz
Kağan’ın olağanüstü özellikler taşıması toplumun ondan beklentilerinin fazla
olmasına yol açmıştır.O da bu sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerin
getirmiştir.

Bu karakterin /tipin sizin sosyal vetoplumsal yapınızla
farkı var mıdır? Yoktur.Bugünkü toplumsal yapıda kendi millei için feda edecek
kişilere rastlamak oldukça zordur.Ama yinede toplumumuz kendini kurtaracak
kahramanlar beklemektedir.

Bu karakterin diğer karakterler üzerinde
etkisi var mıdır? Vardır.Boylara isimler ve oğullarına hanlık
verilmesi

Karakter kendi kiiliğinin farkında mıdır? Farkındadır.Dünya
kağanı ilan etmes itaat edenlere dost etmeyenlere düşman kesilmes

Sizce
gerçek hayatta bu destandaki karakter gibi davranan biri var mıdır?
Hayır.Olağanüstü özellikler taşıması ve değişen yaşam koşulları gerçek hayatta
böyle kahraman olmasını imkansızlaştırır.


sayfa 135

1- devleti bir kişi yönetiyormuş,
ölümlü olduklarına
inanıyorlarmış
Allah’a inandıkları sonuçlarına
ulaşabiliriz

sayfa 136
5- tema: aşk için herşey yapılır
6- a) ilahi
bakış açısı
b) herkes kendi dininden kişiyle evlenir

TABLO blogkafem.blogspot.com
sırasıyla yazıyorum
kerem: tiptir. iyi biri, dinamik,
keremin sürekli aslıyı araması, var, var, farkında, olmaz
aslı: tiptir. iyi,
güzel biri, dinamik, aslının anne ve babasıyla kaçması,
var, var, farkında,
olmaz

sayfa 135 ve 136


1-birinci cümle: halk hikayelerinin gerçekliğe bakışını **
dilini anlatan sosyal bir gerçekliği anlatır.
2.**3. cümle: dönemin dini değerlere ** kutsal kişilere nasıl
bakıldğını gösterir.

2- birnci cümle:cümle hikayenin hangi zamanda anlatıldığını
net bir şekilde göstermez.

3- kerem ile aslı metindeki mekanlar hikayedeki olayların
mekanla birlikte değişebileceğini göstermektedir.

4- ” yorgun argın dünyasından geçti öyle bir aleme göçtü ki
rüya alemi mi desem mana alemi mi desem,ne desem;ak saçlı bir pir yamacına
dikilip eğitti.

5- metindeki temel çatışma iyi kötü arasındadır.metnin
teması aşıkların kawuşmasını hiçbir gücün engelleyemeyeceğidir.bu tema yani aşk
** aşıkların kawuşmaları türk edebiyatında çok
kullanılmştır.

6-a: verilen örneklerden hareketle anlatıcının
olaylar ** kahramanlarla ilgili her türlü bilgiye sahip olduğunu anlatıcı
kendine göre hızlandırıp yawaşlattığını söleyebiliriz.

b: bu ifadelerden
hareketle halk hikayelerinin kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılmasını
göstermesidir


© ödevler blogkafem.blogspot.com katkılarıyla
hazırlanmıştır

7- iki metinde de olağanüstü olaylara yer **rilir.
*
iki metinde de döneme ait özellikler tespit edilmektedir.
* iki metinde de
ilahi bakış açısı kullanılmıştır.
* iki metinde sözlü bir geleneğin
mahsülüdür.

8-
halk hikayelerinde şiirsel ** halkın
anlayacağı bir dil kullanılmıştır.

9- bu ifadeler metindeki anlamın oluşmasını
sağlamaktadır.

10- her iki tipte aşkı için herşeyi göze alan gerçek aşık
tipleridir.
*kerem dinamik aslı durağandır.
*hikayenin her
bölümü
*kerem olumsuz aslı olumsuz
*farklıdır
*kerem ailesinin etkisi
wardır
*kerem farkındadır aslı farkındadır
*hayır
olamz

11- türk edebiyatı bu özelliğe sahip ilk “Dede Korkut”
hikayeleridr.genellikle aşk ** dini konular işlenir.özellikle koşma şeklinde
olur.

sayfa 140
1-HARNAME’deki olay ve olay örgüsü
şunlardır:

*eşeği tanıtılması
*eşeğin
sahibinin onu serebest bırakması
*eşeğin otlağa gitmesi,orada otlayan
öküzleri görmesi
*eşeği pir eşeğe gitmesi
*eşeğin buğday tarlasına gitmesi
*tarla
sahibinin eşeği görmesi
*eşeğin pir eşekle karşılaşması
2-harnamede belirli bir zaman ve mekan ifadesi
yoktur.Mesevide ”birgün” şeklinde bir zaman ve ”otlak buğday tarlası”
şeklinde de mekan ifadeleri vardır.bu durumda mesnevideki zamanın ve mekanın
belirsiz olduğunu göstermektedir
3-harnamedeki kahraman eşek,eşek sahibi,pir eşek ve tarla
sahibidir.bu kahraman ve bunların etrafında şekillenen olay örgüsü doğal
gerçeklikle ilişkilidir.şair yaşadığı olaylarla ilişkilendirilirse,kendisi
yerine eşeği hükümdaryerine eşeğin sahibini,pir eşeği mürşidi,tarla sahibini ise köylüler veya eşkiyalar
için sembol olarak kullanmıştır.
4-harnamedeki temel çatışma
”adalet-adaletsizlik”çatışmasıdır.metnin teması ise”elindeki ile
yetinmek”tir.
5-metindeki tema ve tema etrafında şekillenen
olaylar,sosyal hayattaki bireylerin ellerindekilerle yerinme,onlara rıza
gösterme,daha fazlasını elde etmekiçin birtakım yollara sapma ilkeleriyle
örtüşmektedir.
6-mesnevi nazım şeklinin özellikleri şunlardır:
*nazım
birimi beyittir
*aruz ölçüsü kullanılır.aruzu kısa kalıpları
kullaılır.
*her beyit kendi arasında kafiyelidir
*sembolik tarzda
yazılır
*olay örgüsü,kişiler,zaman, ve mekan unsurlaı
bulunur.
7-harnamenin yazılış amacı yaşanan bazı olayları edebi bir
biçimde ifade etmektedir.bu nedenle eserde,şiir dilinin ifade biçimleri
kullanılmıştır.mesnevinin şiirle benzer yönleri,ritim,ahenk ve yapı
unsurlarıdır.mesnevinin şiirden farklı yönleri ise olay örgüsü ve bu olay
örgüsüne bağlı kişiler,zaman ve mekan unsurlarının bulunmasıdır.
8-harnemede kahraman olarak eşek ve öküzün seçilmesi
birbiriyle kıyaslanabilecek farklarının olmasındandır.bu farklılık etkenlerle
yetinme teması ve onun etrafında gelişen olay örgüsüyle,elindekilere rıza
göstermeyen eşek ve eşekten üstün olan öküzün eksiklik ve fazlalıkları üzerine
kurulmuştur.
9-verilen beyitlerin ilki kahramanların halini ve ruh
durumunu bilen”ilahi bakış açısına sahip bir anlatıcıya;ikinci beyit ise
kahraman ağzından yazıldığı için ”kahraman anlatıcının bakış açısı”na
sahiptir.
10-anlatıcı olay örgüsünü oluşturmada ve kahramanların ruh
hallerini yansıtmada etkilidir.
12-beyitlerdeki ”ılduz” sözcüğü günümüzde yıldız şeklini
almıştır.yıldız sözcüğü baht talih anlamındadır. şairde beyitte bizim acaba
bahtımız talihimiz yokmudur anlamında kullanmıştır.
13-harnamede şeyhi’nin yaşadığı bir olay sembolik olarak
anltılmıştır.şair döneminin mesnevi nazım şeklini kullanan şirlerin en
ustasındandır.mutasavvuf olmasına karşın tasavvufi unsur kullnmamıştır.rahat ve
lirik bir söyleyişi vardır.şiirlerinin nükte dolu olduğunu ”şeyhi uzatma
nalevüahün nüktedandır bilür şahan-şahün”beyitiyle ifade
edilmiştir.
14-şeyhi’nin sembolik anlatımı tercih etmesi hem durumnu
hem de sosyal eşitlik konusunu daha rahat ve etkili,aynı zamanda edebi ve dikkat
çekici bir tarzda ifade etmek istemesindendir…

141-142-143. Sayfalar Seyfi Baba
Metninin Cevapları..

(ödevlerin bu
kısmını bize yollayan sinan adlı arkadaşımıza bu destek ve yardımından dolayı
teşekkür ediyoruz)


1)
Verilen dizeler,döneminde yoksulluğun
yaşandığını, annelerin evlat hasreti çektiğini,evsizlerin çoğaldığını,iş
sıkıntısı çekildiğini ifade etmektedir.

2)Seyfi Baba adlı metin üç bölüme
ayrılabilir;
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evine giderken çizdiği
sahne ile ‘’serim’’ böLümü,
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evinde
yaşadıklarının anlatıldığı ‘’düğüm’’ bölümü,
-Kahraman anlatıcının son iki
dizede duygularını ifade ettiği ‘’çözüm’’ bölümü.

Bu bölümleme ,metnin
bir hikaye gibi yazılmasından,hikaye özellikleri göstermesinden
dolayıdır.


3)Seyfi Baba’daki
olaylar ve olay örgüsü şu şekildedir;
-Kahraman anlatıcının eve gelmesi ve
Seyfi Baba’nın hastalandığını öğrenmesi,
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın
evine gitmek için yola çıkması,
-Kahraman anlatıcının Seyfi Baba’nın evine
geLmesi.


4)Metindeki temel
çatışma ‘’zenginlik-yoksulluk’’ çatışmasıdır.Metnin teması ise,bu çatışma
etrafında şekillenen ‘’sosyal sefaLet’’tir.


5)Seyfi Baba’daki ‘’sokak’’ ve ‘’ev’’
tasvirleri metnin teması olan ‘’sosyal sefaLet’’i
yansıtmaktadır.


6)Metindeki
anlatıcı,olay ve diğer kişilerle doğrudan ilişkili ve kahraman anlatıcının bakış
açısına sahip bir anlatıcıdır.


7)Seyfi Baba adlı metin ritim,ahenk unsurları
olarak şiirle aynı ortak yönlere sahiptir.


8)Metindeki zaman ve mekan unsurları ile
kullanılan dil,eserin ‘’Milli Eğitim Dönemi’’ yıllarında kaleme alındığını
göstermektedir.


9)Seyfi Baba
şiirinde kullanılan nazım şekli olan manzum hikaye,Mehmet Akif’in ustafa
kullandığı nazım şeklidir.Şiirlerindeki toplum karşısındaki sorumluluk duygusu
ve toplumsal hayat ile çevrenin tüm çıplaklığıyla adeta fotoğraf gibi yansıtılan
Seyfi Baba’da görülmektedir.Yine aruzun ustalıkla kullanılması ve dilin aynı
zamanda sokağın dilini de yansıtması Akif’in Seyfi Baba adlı metninde de
görülmektedir.


10)Mesnevi yapı
ve konu olarak manzum hikayeden farklıdır.Mesnevide kendi arasında kafiyeli ve
sınırlama olmaksızın beyitlerde kullanılırken,manzum hikayede birbirine anlamca
ve şekilce bağlı dizeler kullanılır.Mesnevilerde genellikle aşk konusu
işlenirken manzum hikayeLerde konu sınırlaması yoktur.


11)Seyfi Baba ve kahraman
anlatıcı,duygu,düşünce,konuşma ve davranış bakımından bireysel nitelikler
gösteren,olay örgüsü ve içeriği ile birlikte ele alınıp çözümlenebilen,başka
eserlerdeki benzerlerinden ayırt edilebilen ‘’karakter’’lerdir.


TABLONUN CEVABI:

Karakter / Tip nasıl bir
insandır?


-Seyfi baba:Çaresiz yoksul ve yardıma muhtaç
birisidir.
-Kahraman Anlatıcı:Yardımsever ve duyarlı birisidir.

Karakter / Tip durağan mıdır,dinamik
midir?

-Seyfi babaurağandır.
-Kahraman Anlatıcı : Ana karakter
olduğu için hareketlidir.

Manzum
hikayenin hangi kısmı sizi karakter / tip hakkında böyle düşünmenize neden
oLdu?
-Seyfi baba: Manzum hikaye sadece kahraman anlatıcı ile olan
konuşmada yer alması.
-Kahraman Anlatıcı : Ana karakter olduğu için manzum
hikayenin her bölümü.

Sosyal çevre ve
ortam bu karakteri / tipi nasıl etkilemiştir?

-Seyfi Baba:Sosyal
ortamdaki sefalet onu da olumsuz olarak etkilemiştir.
-Kahraman Anlatıcı :
Sosyal ortam ve çevre kahramanın sorumluluk duygusunu olumlu olarak
etkilemiştir.

Bu karakterin / tipin sizin
sosyal ve toplumsal yapınızdan farkı varmı?

-Seyfi Baba:Günümüzdeki
yapıdan farkı yok.
-Kahraman Anlatıcı:Günümüzdeki yapıdan farkı
yok.

Bu karakterin / tipin diğer
karakterlet / tipler üzerine etkisi varmı?
-Seyfi Baba:Kahraman
anlatıcının sorumluluk duygusunda etkilidir.
-Kahraman Anlatıcı : Sorumluluk
duygusuyla karakterler üzerinde etkilidir.

Karakter / Tip kendi kişiliğinin
farkındamı?

-Seyfi baba : Farkındadır,çaresizliğine karşı bir şey
yapamaması bunun göstergesidir.
-Kahraman Anlatıcı:Farkındadır,sosyal
sorumluluk duygusu bunugöstermektedir.

sayfa 144-145 ve 146’nın
Cevapları
…:::KÖY HOCASI İLE SIĞIRTMAÇ
METNİNİN CEVAPLARI:
::…
1)Verilen kelimeler ve ifadelerden yola çıkarak
döneminin sosyal yaş***** ait özelliklere ulaşılabilir. Yiyecek çeşitlerinden
ulaşım araçlarına, yayın organlarından, balıkçılığa kadar pek çok sosyal unsur
yansıtılmıştır.

2)Köy Hocası ile
Sığırtmaç adlı hikâye serim, düğüm ve çözüm olmak üzere üç bölüme ayrılabilir.
Bu ayrım olayların gelişmesi ve bitişine göre yapılabilir. Buna göre; ilk iki
birim serim, ikinci birimden son birime kadar düğüm, son birim ise çözüm
bölümüdür.

3)Köy Hocası ile
Sığırtmaç adlı hikâyedeki olay örgüsü şu şekildedir;
—Köy Hocasının Sığırtmaç
ile şakalaşması,
—Köy Hocasının Sığrtmaça ders vermeye
başlaması,
—Sonbaharın gelişiyle köpeklerin okul kapısına
sığınması,
—Kışın gelişi ve Dağ köylü Hasan’ın bunu haber vermesi,
—Hasta
öğrencinin ölmesi,
—Sığırtmacın ders almak için yeniden gelmedi.

4)Hikayede mevsimlere bağlı uzun bir zaman
dilimi vardır.Kullanılan zaman ifadeleri olayların gerçekleştiği zamanı ifade
etmekle birlikte,olay örgüsüyle beraber hikayenin yapısını
oluşturmaktadır.

5)Hikayedeki
köy,köy kahvesi ve köy okulu,olayların geçtiği dönemde bir eğitim hamlesinin
yapıldığını,okulların köylere kadar yayılmasına uğraşıldığını
göstermektedir.

6)Hikayedeki temel
çatışma ‘’aydın-halk’’ çatışmasıdır.Tema ise ‘’eğitim’’dir.Eğitim
teması,dönemindeki eğitim düzeyini ve bunun artması için yapılanları yansıtması
bakımından önemlidir.

7)Köy Hocası
ile Sığırtmaç hikayesindeki anlatıcı aynı zamanda kahramanlardan biridir.Bu
sebeple hikayede ‘’kahraman anlatıcının bakış açısı’’ vardır.Anlatıcı,olay
örgüsünde ve kişilerin ruh hallerini yansıtması bakımından olaylar ve kişilerle
ilişkilidir.

8)Hikayenin yazarı
ile anlatıcısı aynı kişiler değildir.Anlatıcı,kurmacanın sınırları içerisinde
varlığından söz edilen kişidir.Metindeki kahraman anlatıcının yaşadıkları ve ruh
halleri onun yazar ile aynı kişi olmadığını,kurmaca etrafında yazar tarafından
yaratılan bir kişi olduğunu göstermektedir.

9)Metinde halk söyleyişlerine ve tasvirler ile
ruh tahlillerine yer verilmiştir.Doğal dilden farklı olarak benzetmelerin
,tasvir ve tatlillerin,belli bir temayı ifade etmek için bir araya getirilmiş
söz ve söz grupları ile cümlelerin kullanıldığı edebi bir dil
kullanılmıştır.

10)Verilen
cümlelerde kahraman anlatıcı olan köy hocasının ruh hali ifade edilmiştir.Metnin
bütününde de köy höcasının bakış tarzı ve ruh hali anlatıldığı için bu ifadeler
metnin bütünüyle örtüşmektedir.


11)…:::TABLONUN CEVABI:::…
1.Sorunun Cevabında:
Köy
Hocası:İdealist,sorumlu ve fedakar birisidir.
Sığırtmaç:Öğrenmeye hevesli
fakat çaresiz birisidir.

2.Sorunun
Cevabında:

Köy Hocası:Hareketlidir.
Sığırtmaç:Bazı bölümlerde
hareketlidir.

3.Sorunun
Cevabında:

Köy Hocası:Ana karakter olduğu için her bölümde
hareketlidir.
Sığırtmaç:Köy hocasından ders aldığı dönemlerin anlatıldığı
bölümlerde hareketlidir.

4.Sorunun
Cevabında:

Köy Hocası:Sosyal ortam ve çevre karakterin kişiliğinin
şekillenmesinde,idealist etkilidir.
Sığırtmaç:Sosyal ortam ve çevre
karakterin kişiliğini ve eğitim düzeyinin gelişmesinde etkilidir.

5.Sorunun Cevabı:
Günümüzde toplumsal
yapıdan farklı değildir.

6.Sorunun
Cevabı:

Köy Hocası:Sığırtmaç üzerinde etkili bir
karakterdir.
Sığırtmaç:Köy hocası üzerinde etkili bir
karakterdir.

7.Sorunun
Cevabı:

Köy Hocası:Karakter kendi kişiliğinin farkındadır,sığırtmaç
için verdiği mücadele bunun göstergesidir.
Sığırtmaç:Karakter,kişiliğinin
farkında değildir.Umursamazlığı bunun göstergesidir.

8.Sorunun Cevabı:
Köy Hocası:Gerçek hayatta
karşılaşılabilecek bir karakterdir.
Sığırtmaç:Gerçek hayatta
karşılaşılabilecek karakterdir.

sayfa 146
Köy hocası:karakterdir. iyi, yardımsever,
çalışkan
dinamik
yakalamaya
çalışması
olumsuz
var
var
farkında
olabilir

sığırtmaç:karakterdir. ürkek, meraklı, yabani
dinamik
kaçmaya
çalışması
olumsuz
var
var
farkında
olabilir


Sayfa
147-148-149-150-151-152-153-154’ün Cevapları

7.Metin
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu


1)Verilen metin parçasına göre,döneminde bir
Fransız hayranlığının var olduğunu,bu hayranlığın günümüzde de olduğu gibi
sokaktaki tabelalara kadar yansıdığı,bunun da yine bugün olduğu gibi bilgisizce
Türkçe’nin yetersizliğine bağlandığı söyLenebiLir.


2)Olay ve oLay örgüsü;
-Hasta çocukların
anneleriyle birlikte hastaneyi doldurması,
-Kahraman anlatıcının eve gitmek
istemeyip,kırlara gitmesi,
-Kahraman anlatıcının eve geLmesi,
-Kahraman
anlatıcının annesinin eve geLmesi,
-Kahraman anlatıcının Nüzhet ve
Nurefşan’ın bulunduğu odaya girmesi,
-Kahraman anlatcının Doktor Ragıp’la
tanışması,
-Kahraman anlatıcının Paşa’nın köşkünde kalması,
-Kahraman
anlatıcının hastaneye gitmesi,
-Kahraman anlatıcının dokuzuncu hariciye
koğuşuna yatırılması,
-Kahraman anlatıcının baygınlık geçirip
sayıklaması,
-Kahraman anlatıcının ameliyat edilmesi,
-Kahraman
anlatıcının Nüzhet’le Ragıp’ın evleneceğini haber alması,
-Kahraman
anlatıcının taburcu edilmesi.


3)Romandaki hastane,mahalle,ev ve köşk
kahramanların sosyal konumları ile ruh hallerini yansıtan mekanlar olarak
kullanılmıştır.Bu durum mekanın romanda hem yapı hem dekahramanları bir unsur
olarak kullanıldığını göstermektedir.


4)Verilen cümleler,döneminin sosyal hayatını
iki farklı cepheden yansıtmaktadır.Bir cephede kenar mahalleler ve orada yaşayan
yoksul halk,diğer cephede köşklerde yaşayan varlıklı aileler.Her toplumda
görüLen biririne zıt yaşam tarzları romanda da yansıtılmıştır.


5)Yazar,romanın Doktor Ragıp b**ümünde yaptığı
tasvir ve tahlillerle onu adeta resmetmiştir.


6)Romanda sırasıyla şu konular
işlenmiştir;
-Hastaneye gelen hasta çocukların ve annelerinin
durumu,
-Kahraman anlatıcının yalnızlık psikolojisi,
-Kahraman anlatıcının
ve annesinin psikolojileri.
-Doktor Ragıp.
-Döneminin sosyal hayatından
bir kesit.
-Kahraman anlatıcıdan hareketle hasta psikolojisi ve
hastane.
Temel çatışma ise ‘’aşk-acıma’’ çatışmasıdır.Teması ise ‘’hasta
psikolojisi’’dir.


7)Romanda
anlatıcı ana kahraman olduğu için olaylarla ve diğer kişilerle doğrudan
ilişkilidir.Roman ‘’kahraman anlatıcının bakış açısı’’ ile kaleme
alınmıştır.

8)Roman
kahramanlarından olan kahraman anlatıcı ve Nüzhet kendilerine özgü konuşmalar
vedavranışlar sergileyen,benzerlerine başka eserlerde de rastlanabilecek,olay
örgüsüne bağlı kalınarak değerlendirilebilecek ‘’karakter’’lerdir.


TABLONUN CEVAPLARI


1)
Kahraman Anlatıcı:Hastalığından dolayı
içine kapanık,duygusal birisidir.
Nüzhet;Öğrenmeye hevesli fakat çaresiz
birisidir.

2)
Kahraman
Anlatıcı:Hareketlidir.
Nüzhet;Durağandır.

3)
Kahraman Anlatıcı;Ana karakter olduğu
için romanın her b**ümünde hareketlidir.
Nüzhet;Sadece onunla ilgili
b**ümlerde hareketlilik kazandığı için durağandır.

4)
Kahraman Anlatıcı:Çevre ve sosyal ortam
onun duygusal ve içe kapanık birisi olmasına sebep olmuştur.
Nüzhet;Sosyal
ortam ve çevre onun,çevresini ve insanları tahlil edememesine sebep
olmuştur.

5)
Kahraman
Anlatıcı:Günümüzdeki toplumsal yapıdan farkı yoktur.
Nüzhet;Günümüzdeki
toplumsal yapıdan farkı yoktur.

6)
Kahraman Anlatıcı:İçe kapanık birisi
olduğu için diğer karakterler üzerinde etkili değildir.
Nüzhet;Kahraman
anlatıcı üzerinde etkisi vardır.

7)
Kahraman Anlatıcı: Farkındadır,çevreyi ve
insanları algılayışı bunu göstermektedir.
Nüzhet;Farkında
değildir,vurdumduymazlığı bunun bir göstergesidir.


Kahraman Anlatıcı:
Gerçek hayatta da bu karakter gibi davrananlar olabilir.
Nüzhet;Gerçek
hayatta da bu karakter gibi davrananlar olabilir.


9)VeriLen ifadelerdeki
tasvirler,benzetmeler,bazı cümlelerin kısa,bazılarının uzun oluşu,sözcüklere
yüklenen farklı anlamlar,gözlemlere dayanan ifadeler romanın dil ve anlatım
özellikleridir.

10)Romanın yazarı
ile anlatıcısı aynı kişiler değildir.Anlatıcı yazarın yarattığı ve kurmaca
gerçeklik sınırları içerisinde kendisinden bahsedilen kişidir.


11) ——–

12)Dokuzuncu hariciye koğuşu adlı romanda
yazarın çevreyi son derece iyi gözlemleyerek anlatması bu anlatımlarında
gerçekçi ve özgün betimlemeler yapması ve çok başarılı ruh tahlilleri yapması
onun eserine yansıyan özellikleridir.

ANLAMA ve YORUMLAMA
1)Verilen metin parçası,anlatmaya bağlı edebi
metinlerden yapı,dil ve anlatım bakımından ”hikaye” ya da ”roman” türüne
aittir.

2)Edebi türlerin ortaya
çıkışında,toplumsal yapı ve dönem etkilidir.Toplumsal yapının dönemin
unsurlarına göre şekillenip,bazı ihtiyaçlarının ortaya çıkması edebi türlerde de
görülmektedir.

3)Verilen
gruplandırmada söylenenin belli oluğ olmaması **çüt olarak
kullanılmıştır.


Sayfa 155
ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME

1)Y-D
2)boşluğa
kahraman anlatıcı
yazılacak.
3)A
4)E




Sayfa 156-157-158-159’un
Cevapları
http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sCpPGccwI/AAAAAAAAAyI/hlmWij0XG3I/s1600/Sayfa156-157-158-159.jpg



SAYFA 159-160-161
http://3.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sCpvYDNQI/AAAAAAAAAyQ/dc0MVzBZhmk/s1600/Sayfa159-160-161.jpg




SAYFA 161
‘in
Cevapları
http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sCqM_GBAI/AAAAAAAAAyY/b_bdVIILcQQ/s1600/Sayfa161.jpg




SAYFA 162

http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sCqcx2ddI/AAAAAAAAAyg/T3NBbon18q8/s1600/Sayfa162.jpg




SAYFA 163
http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sCqzlk88I/AAAAAAAAAyo/BtPFr4Fpe9w/s1600/Sayfa163.jpg




SAYFA 163’ün
Devamı

http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sEknxESgI/AAAAAAAAAzI/ILQMAFk1jDU/s1600/Sayfa163+devam%C4%B1.jpg




SAYFA
164-165-166

http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sElLKccAI/AAAAAAAAAzQ/z2fhbpYieTE/s1600/Sayfa164-165-166.jpg




Sayfa 166-167-168-169’un
Cevapları

http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/S8sElg_u4HI/AAAAAAAAAzY/BiYTRqZg820/s1600/Sayfa166-167-168-169.jpg

SAYFA 169-170
ÖLÇME VE
DEĞERLENDİRME:

1-
Y,
D

2-
trajedi
3-
B
4-
A

SAYFA 171:
5- cahil ve okumuş insan arasındaki
çatışma anlatılıyor.


SAYFA 172
3.ÜNİTE ÖLÇME VE
DEĞERLENDİRME:

1-Y, D
2-
D, D
3-
?
1.boşluk:
geleneksel
2.boşluk:
modern
4-
masal
5-
ilahi
6-
D
7-
A
8-
C
9-
B


SAYFA 173:
10-
D

11-BULMACANIN CEVAPLARI
1-tiyatro
2-
ileti
3-
sahne
4-
zaman
5-
çatışma
6-
anlatıcı
7-
mekan
8-
kurgu
9
-karakter
10
-tip
11
-olay
12
-bakışaçısı

sayfa 176
1-D,Y
2 –D
3-E
4- Sosyal
5-konu, dil ve anlatım özellikleri,
yazar…

sayfa 181
1)bilgi vermek tanıtmak
2)ıtrı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen
herkesi
3)olur çünkü hayatı kişiliğine etki eder
4)verilen bilgi eksik olur.metin içinde belirli bir anlam
vardır.
5)4birim
6)bilgi vermek tanıtmak yaşantısı,kişiliği
şahsiyeti
buyrun arkdaşlar hepsi doğru


sayfa 181 ve
182

1,
bilgi vermek tanıtmak
2:ıtrı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen
herkesi
3:
olur çünkü haytı kişiliğinede etki eder
4:verilen bilgi eksik olur.metin içinde belirli bir anlam
vardır
5
:4 birim
6:Bilgi vermek tanıtmak
yaşantısı,kişiliği,şahsiyeti

ÖLÇME DEĞERLENDİRME

1:
tanıtmak
2:
b
3:
b
ve e
4:
d
5:
bilgi vermek
tanıtmak

sayfa 184
1.soru:sanat ve sanatçının hür olması
2.soru:soyut bir kavram ifade etmektedir
anadüşünce:sanat ve
sanatçıya baskıların olduğu
3.soru: –
4.soru:
gelir.yazarın duygu ve düşünceleri farklılık
gösterir.
anlama yorumlama

sayfa
185
1.soru:
amacı olduğu için bir yazıyla aktarma gereği
duyar

Ölçme
Değerlendirme:

1.soru : D,D
2.soru : boşluk : yunus emrenin türk dilini en güzel şekilde
kullanması
3.soru:
D
4.soru:Metnin okuyucuya aktarmak istediğii ileti düşünce
bildiri



sayfa 188
1:bir kavramı açıklamak
2:soyut olduğu için anlaşılması çok zor edebiyatla
ilgilenenlere daha çok hitap ediyor.
3:Olabilir.farklı anlşatım biçimleri
oluşabilir
4:
5:cvapları kitabın arkasındaki sözlük kısmında var bi gezi
yok.gezi:gezilen yerlerin anlatılması
6:felsefi metin
7:günlük gözlemlere yer verilmiş

Anlama ve Yorumlama
1:kişiden kişiy egöre değişir
4:anlatım türü ve konusunu belirler

ölçme değerlendirme:
1: Y
2 : D
2: C
3: Deneme
4: Türü mektuptur.benzetmeler vardır


©blogkafem.blogspot.com
web sitesi katkılarıyla
sayfa 189
Ölçme ve Değerlendirme:
1-İkiside doğru
2-C

sayfa 190
3.soru: söyleyişi(sohbet)
4-anlaşılır bir biçimde yazılmıştır.günümüz
Türkçesiyle


sayfa 192
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME:
1.Y,D
2.A
3.E
4.bilgi verir, farklı açıdan bakmamızı sağlar,okuyucuyu
düşündürür…

sayfa 195
ÖLÇME DEĞERLENDİRME:
1: D Y
2: zaman mekan
3:mektup



202. sayfanın hazırlık soruları;
1)
yaşadığımız
ilin tarihi özellikleri,nüfusu,coğrafi özelliklerini konu alan bir metin yazarak
bu özelliklere dikkat ederiz
2)
bu soruda bir yazarın veya santçının
özelliklerin istiyor ben Ahmet Hamdi Tanpınar’ı örnek verdim ve ve bir metin
yazarken dikkat edeceğimiz özellikler yaşadığı zaman,edebiyata katkıları,çevresi
zihniyeti,öğrenim hayatı dikkate alınır


sayfa 204
1-)
Bu metinde dönemin zihniyeti
olarak insanların teknolojik gelişmelrden dolayı geceleri çalışmak zorunda
olduğunu bazılarının ise sadece gündüzlerin çalıştığını anlayabiliriz.Ayrıca
kıtalar arası uçuşlarında olduğu bu metinden anlaşılır.
2-)
Bu metinin
yazılış ama bilgi vermek ve yönlerdirmektir. Hedef kitleside uyku sorunu olanlar
olabilir
3-)
4 birim vardır işte yazdırmayın onların hepisi metinde
adları yazıyo
4-)
Bu metinin ana düşüncesi uykunun sosyal
hayatımızdaki yeri ve önemidir.Yazıldığı dönemle ilişkiside işte o
dönemde bazı insanlırın gece çalışmak zorunda olduğundan bazı psikolojik felan
filan bozukluklar geçirmesi işte ilişkisi böyle
5-)
Burda metin dilin
göndergesel işleviyle kullanılmıştır. göndergesel işlev:bilgi vermek için olan
vardıya hani işte o.
6-)
Metinin konusunu, dil ve anlatımını etkileyen
en önemli unsurlardan birisi hitap ettiği hedef kitlesidir. Metinin dili hitap ettiği hedef
kitlesine göre farkılılık gösterir.Örneğin bu metinde hedef kitle biz yani
cocuklar ya da normal sıradan bir insan değildir. Çünkü burada bazı bilinmeyen
kelimeler vardır. Yani terimler vardır sirkadiyen nörötik kortizol senkronizatör
vb. yani bunun hedef kitlesi bu sözleri bilen bu sözler hakkında az çok bilgi
sahibi olan kişilerdir. eğer hedef kitle biz olsaydık bu kelimerin anlmı bir
parantez içinde verilir ya da uzun uzun anlatılırdı.
7-)
Bu metin
bilimsel metindir makaledir. Makale diyince sadece gazete çevresinde gelişen
edebi metinlerdeki makale gelmesin aklınıza bizim hoca böyle dedi ben onun
yalancısıyım
😎

9-)
Bu bir makaledir nerdenmi
anlıyoruz?
çünkü ispatlama var sonra hiç bir öznel yargılara yer
verilmemiş.

Sayfa 215

1.
günlük
2.
röpörtaj
3.

4.
tarihi
5.
bilimsel
6.
makale
7.

8.
fıkra
9.
mizah
10.
hatıra
11.
deneme
12.
mektup
13.
eleştiri
14.
geziyazısı

Uncategorized içinde yayınlandı | 1 Yorum